Borçlarının yapılandırılması ve varlık barışı ile ilgili düzenlemeler yayınlanan resmi gazete ile birlikte tam anlamıyla resmileşti. Yasa resmileşti ancak Vanlıların şimdi daha sıkıntılı günler bekliyor. Yasadan yararlanmak için mücbir sebebin kalkması gerekiyor. Kalkarsa dağ gibi biriken borçları ekonomik krizin de olduğu bir süreçte mükellefin ödemesi gerekiyor. Aftan faydalanmayan esnafın durumu ise daha karanlık. Vergi terkini umuduyla bekleyen Van’ın borçları silinmezse süreç daha sancılı olarak devam edecek.

 

Vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu borçlarının yapılandırılması ve varlık barışı ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı torba kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Kanun Cumhurbaşkanı tarafından imzalandıktan sonra resmi gazetede yayınlanarak tam anlamıyla resmileşti. Kanun resmileşti ancak 5 yıldır vergi terkini bekleyen, SGK prim borçları biriken Van’ın kafası karışık. Zira Van 2011 yılında yaşanan depremlerden bu yan vergi ödemelerini yapamıyor. Mücbir sebebin olduğu Van’da, Vanlılar borç yapılandırılmalarından ve diğer indirim, aflardan yararlanmak istiyorsa, 31 Ekim tarihine kadar tüm beyannameleri verip mücbir sebep halinden kurtulması gerekiyor. Mücbir sebebin 2 yılı geçtiği yerlerde bu yapılandırma, indirim ve aflar geçerli olmayacak. Van bu anlamda 31 Ekim tarihine kadar önemli bir karar vermesi gerekiyor. Vanlıların önünde 2 seçenek var. Ya mücbir sebep haliyle vergileri ertelenmeye devam edecek, vergide terkin bekleyecek. Ya da tüm beyannamelerini verip yasadan yararlanmaya çalışacak...

 

ŞAHİN YASAYI ŞEHRİVAN’A YORUMLADI

Tüm bu sorular kafaları meşgul etmeye devam ederken Şehrivan işin uzmanlarına yol haritasını sordu. Uygulanması gereken adımları ilk olarak Van Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı İbrahim Şahin’den aldık. Şahin kanunla ilgili ilk olarak, “Özel sektörün kamuya olan borç yükünün azaltılarak borçlara taksitle ödeme imkânı getirilmesi. İhtilafların sulh yoluyla sonlandırılması, vergi incelemesinde olan konuların dava yoluna gidilmeksizin çözümlenmesi. Vergilemede öngörülebilirliğin artırılarak geçmiş vergilendirme dönemleri ile ilgili olası risklerin ortadan kaldırılması. İşletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale getirilerek kayıtlı ekonomiye geçişin teşvik edilmesi amacıyla hazırlanarak 19 Ağustos tarihli ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’un yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girdi.” Dedi.

 

“KANUNDA YENİ DÜZENLEMELER YER ALMAKTADIR”

Şahin açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Söz konusu yasada ayrıca 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılan alacakları yer alıyor. Kanunun öngördüğü şartlar dâhilinde ödeyemeyen borçlulara yeniden bir hak verilerek kamu alacaklarının tasfiyesine ve bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılmasına olanak sağlanması amaçlarıyla da düzenlemeler yer almaktadır. Söz konusu yasanın temel özellikleri ise; yeniden yapılandırmaya konu olacak alacakların vadesi, 30/06/2016 tarihi dikkate alınarak belirlenmiştir. Yasa hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların; yasanın yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunmaları gerekmektedir.”

 

ŞAHİN: YARARLANMA HAKKI KAYBEDİLEBİLİR

Ödemelerin yapılacağı tarihlerle ilgili de bilgiler veren Şahin, “Maliye Bakanlığına, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan. Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ise ilk taksiti bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen dördüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir. Borcun ilk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi hâlinde, feri alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar üzerinden ayrıca yüzde 50 indirim yapılır. İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir.” İfadelerine yer verdi.

 

“YÜZDE 15 ORANINDA VERİLENDİRİLİR”

Kanundan yararlanmak isteyenlerin, atması gereken adımlarla ilgili de bilgiler veren Şahin şunları söyledi: “Bu kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri gereken borçluların, bu kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Matrah artırımlarının izleyen ikinci ayın sonuna kadar yapılması gerekmektedir. Artırılan matrahlar, yüzde 20 oranında vergilendirilir ve üzerinden ayrıca herhangi bir vergi alınmaz. Ancak, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıla ait yıllık beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş, bu vergi türlerinden tahakkuk eden vergilerini süresinde ödemiş ve bu vergi türleri için bu kanunun 2 ve 3. madde hükümlerinden yararlanmamış olmaları şartıyla bu fıkra hükmüne göre artırılan matrahları yüzde 15 oranında vergilendirilir.”

 

ŞAHİN MÜCBİR SEBEBİ DE AÇIKLADI

Yasada mücbir sebeple ilgili var olan bilgiler hakkında da konuşan Şahin, “Mükellefler, yasada belirtilen şartlar dâhilinde gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını artırdıkları takdirde. Kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmaz. Özelikle ilimizi ilgilendiren ortak hükümlerde yer alan bu metin sadece Van’a matrah artırımının dışında herhangi bir avantaj sağlanmadığı bilinmelidir. 19 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun 15’inci maddesine göre mücbir sebep hâli ilan edilmiş ve mücbir sebep süresi iki yılı aşmış yerlerdeki mükelleflerden. Bu kanunun yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvuruda bulunanlar açısından mücbir sebep hâli başvuru süresinin son günü itibarıyla sona erer ve mücbir sebep ilanı nedeniyle verilmeyen beyanname ve bildirimler aynı süre içerisinde verilir. 19 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla; uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış, ancak dava açma süresi geçmemiş alacaklar da bu madde hükmünden yararlanır.”

 

YASADAN FAYDALANMAK İSTEYENLER NE YAPACAK?

Başkan Şahin açıklamasında, “Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi 31/12/2011 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde 19 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamına giren her bir alacağın türü, dönemi, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 50 Türk Lirasını aşmayan asli alacakların ve tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı feri alacakların, aslı ödenmiş feri alacaklardan tutarı 100 Türk Lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir. Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde 31/12/2016 tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler. Gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri sahip oldukları, Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarını, 31/12/2016 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın kanuni defterlere kaydedebilirler. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir, kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Bu yasadan faydalanmak isteyen mükellefler ilgili işlemlerini takip etmek için bulunduğu vergi dairelerinde yaptırabilirler.” İfadelerine yer verdi.

 

ŞAHİN: YASANIN VAN’A FAYDASI YOK

Kanunla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Şahin şunları söyledi: “Açıkça konuşmak gerekirse bu kanun bizim Van olarak çok işimize yaramıyor. Bu birkaç anlamda da bize yeni yükler yükleyecektir. Bana göre bu yasanın Van’a göre bir faydası yoktur. Çıkarılan bu yasa ile hükümet alacaklarını daha rahat bir şekilde alabilecektir. Elbette ki yasaların hiç faydası yoktur demiyorum. Faydalarının da olduğu bazı alanlar var. Ancak deprem yaşamış bir il ve vergi boru çok olan bir il için bu kanun ve yasa çok bir anlam ifade etmez. Bizim en büyük beklentimiz çok azda olsa var olan borcun belli bir kısmının affedilmesidir. Van için bu önem arz etmektedir. Kanun resmi gazetede yayınlanmasıyla birlikte hayata geçmeye başlıyor.”

 

“VAN’I İLGİLENDİREN HÜKÜMLER İÇERMEMEKTEDİR”

Gazete olarak görüştüğümüz Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir İlhan Güneri ise, mücbir sebep halini ele alarak şunları söyledi. “TBMM’de 03.08.2016 tarihinde kabul edilerek 19.08.2016 Tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 6736 sayılı “Bazı Alackların Yeniden Yapalındırılmasına İlişkin Kanun” ile vergi mükelleflerinin birikmiş borçlarının yapılandırılması ve matrah artırımına ilişkin hükümler açıklanmıştır. Kanunun Mücbir sebep hali halen devam eden ilimize özel uygulamaya dikkat çekmek olduğundan, diğer konularda açıklamalara yer verilmemiştir. Kanunun ortak hükümler başlıklı 10. Maddesinin (19). Bendi mücbir sebep hali yaklaşık 6 yıldır devam eden Van ilini ilgilendiren hükümler içermektedir.”

 

GÜNERİ O HÜKMÜ ŞÖYLE AÇIKLADI

Kanun maddesi hakkında da bilgiler veren Güneri, “(19) Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hâli ilan edilmiş ve mücbir sebep süresi iki yılı aşmış yerlerdeki mükelleflerden. Bu Kanunun yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvuruda bulunanlar açısından mücbir sebep hâli; başvuru süresinin son günü itibarıyla sona erer ve mücbir sebep ilanı nedeniyle verilmeyen beyanname ve bildirimler aynı süre içerisinde verilir. Bu Kanunda öngörülen başvuru süresinin son günü bu alacaklar için vade tarihi kabul edilir. Bunun üzerine tahakkuk eden vergiler bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde 2 nci madde kapsamında yapılandırılarak azami yirmi dört eşit taksitte ödenir. Bu şekilde ödenen vergilere herhangi bir zam, faiz, katsayı uygulanmaz. Şu kadar ki, öngörülen sürede ödenmeyen taksitler hakkında bu madde hükümleri uygulanır.” Dedi.

 

İŞTE KANUNDA YARARLANMANIN YOLLARI

Vanlıların bu kanundan yararlanması için yapmaları gerekenler hakkında bilgiler veren Güneri o maddeleri tek tek açıkladı. İşte Güneri’nin o maddeleri:

“1- Mücbir sebep halinin ilanının 2 yılı aşmış olması lazım (Van için bu koşul zaten gerçekleşmiş durumdadır.)

2- Kanunun yayımını takip eden ikinci ayın sonuna kadar (31 Ekim 2016) bu kanundan faydalanmak üzere başvuruda bulunanlar açısından  “başvuru süresinin son günü itibariyle mücbir sebep halinin sona erdiğini” kabul etmeleri ve o güne kadar verilmemiş tüm beyanname ve bildirimlerini aynı süre içinde (31.10.2016 tarihine kadar) vermiş olmaları gerekmektedir. Van ilindeki mükelleflerden vergi borçlarını yapılandırmak ve matrah artırımında bulunmak isteyenler açışında “mücbir sebep hali” sona ermekte; bu mükellefler bugüne kadar verilmeyen tüm beyanname ve bildirimleri de 31 Ekim’e kadar vermek zorunda bırakılmaktadırlar. Maddenin yazılış biçimine göre kanaatimce bu hükümden faydalanan mükellefler mücbir sebep hali uygulamasından çıkmayı kabul ettiklerinden devam eden aylarda da beyannamelerini zamanında vermek zorundadırlar.

3 Bu kanundan yararlanılarak yapılan taksitlendirilen vergiler için herhangi bir zam, faiz veya katsayı uygulanmayacaktır. Ancak süresinde ödenmeyen taksitler hakkında bu madde (10. Madde) hükümleri uygulanacaktır.

4. Kanuna göre borçlar 24 taksitte ödenecek olup, yasanın (10.b) Maddesi uyarınca ikişer aylık dönemlerde ödeneceği için taksit süresi 48 aydır. Mücbir Sebep Halinin devam ettiği Van ilinde bu yasadan faydalanmak isteyenlerin yukarıdaki hususlara dikkat etmesi önem arz etmektedir.”

 

ÖĞRENCİ: TERCİH YAPMALARI GEREKMEKTEDİR

Konuyla ilgili görüştüğümüz Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Yakup Öğrenci ise şunları söyledi: “6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun 19/08/2016 tarihli ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacakları ile il özel idareleri ve belediyelere ait alacakların yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı. İşletme kayıtlarının düzeltilmesi ve bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılmasına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına dair usul ve esaslar belirlenmiştir. Ancak Van ilindeki vergi mükelleflerin bu yasada faydalanırken gerek yasayı ve Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere başbakanlığa gönderilen tebliğ taslağını inceleyerek mücbir sebep halin kendileri açısında bitmesini veya devam etmesi yönünde tercihlerini yapmaları gerekmektedir.”

 

“TÜM BEYANNAMELERİN VERİLMESİ GEREKİYOR”

Yasanın taslağıyla ilgili de bilgiler veren Öğrenci, “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun Genel tebliğ (seri No:1) Taslağında; 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin ondokuzuncu fıkrasında. 213 sayılı Kanuna göre mücbir sebep hali ilan edilmiş ve mücbir sebep süresi iki yılı aşmış olan yerlerdeki mükelleflerin durumu ile ilgili olarak bazı düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerin uygulamasına ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.  213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hali ilan edilmiş ve mücbir sebep süresi iki yılı aşmış yerlerdeki mükelleflerden. 6736 sayılı Kanunun yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar bu tebliğin ekinde yer alan dilekçe (EK:24) ile başvuruda bulunanlar açısından mücbir sebep hali Kanunda belirtilen başvuru süresinin son günü olan 31 Ekim 2016 tarihi itibarıyla sona erecektir. Mücbir sebep hali nedeniyle verilmeyen tüm beyanname ve bildirimler mücbir sebebin bittiği günün sonuna kadar verilecek, 6736 sayılı Kanunda öngörülen başvuru süresinin son günü ise bu alacaklar için vade tarihi olarak kabul edilecektir. Bunun üzerine tahakkuk eden vergiler ise Kanunda öngörülen süre ve şekilde Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırılarak azami yirmi dört eşit taksitte ödenebilecektir. Bu şekilde ödenen vergilere herhangi bir zam, faiz ve katsayı uygulanmayacaktır.”

 

24 TAKSİTLE YAPILANDIRILABİLECEKTİR

Öğrenci son olarak, “Diğer taraftan, 6736 sayılı Kanun kapsamında mücbir sebep hali sona erenler, mücbir sebebin ilan edildiği tarih ile sona erdiği tarih arasındaki dönemlere ilişkin geçici vergi beyannamelerini, kesin mizan bildirimlerini ve mükellef bilgileri bildirimlerini vermeyecektir. Bunlar dışında kalan diğer beyanname ve bildirimleri her bir dönem itibarıyla ayrı ayrı vereceklerdir. Ayrıca, mücbir sebebin ilan edildiği tarihten sonra mücbir sebebin devam ettiği dönemlere ilişkin olarak verilmiş olan beyanname ve bildirimlerin yeniden verilmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak, 6736 sayılı Kanun kapsamında mücbir sebebin sona erdiği tarihten sonra verilmesi gereken beyanname ve bildirimlerin ise kanuni süreleri içerisinde verilmesi gerektiği tabiidir. Örnek-Van Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi (A), Van İlinde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle 23/10/2011 tarihinden itibaren mücbir sebep hali kapsamındadır. Mükellefin, 6736 sayılı Kanundan yararlanmak üzere 26/9/2016 tarihinde dilekçe ile vergi dairesine başvuruda bulunması üzerine Kanunun 10 uncu maddesinin ondokuzuncu fıkrası hükmü gereğince mücbir sebep hali 31/10/2016 tarihi itibarıyla sona erecektir. 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 takvim yıllarına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamelerinin başvuru süresinin son günü olan 31/10/2016 tarihine kadar (bu tarih dâhil) mükellef tarafından verilmesi hâlinde, tahakkuk eden vergiler Kanun kapsamında herhangi bir zam, faiz ve katsayı uygulanmaksızın azami 24 eşit taksite kadar yapılandırılabilecektir.” İfadelerine yer verdi.

 

BORÇLARIN NE KADARI SİLİNECEK?

Düzenlemeyle kesinleşmiş kamu alacaklarının asıl tutarlarının tahsilinden vazgeçilmiyor. Bu asıllara uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine yurt içi ÜFE esas alınarak belirlenecek tutarın ödenmesi öngörülüyor.

 

TORBA KANUNDA BAŞKA NELER VAR?

Teklif, bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılmasına ilişkin hükümler ile İş Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden yapılandırılmasına Dair Kanun hükümlerine göre yapılandırılan alacaklara ilişkin hükümleri de kapsıyor. Yürütme ve yürürlülük de dâhil toplam 14 maddeden oluşan teklif, yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile her türlü gemi, yat ve diğer su araçları yılsonuna kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişiler söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilmelerine imkân tanıyor.


ŞEHRİVAN GÜNCEL: ÖNDER ALTINAL / ÖZEL HABER

Editör: TE Bilisim