- Off! nerede bu lanet olası telefon?
- Off! Nerdeydin bu saate kadar?
- Off! Hava ne kadar da kötü.
- Off! Bu parayla ay sonu mu gelir canım?
- Off! Gerizekalı patron, sanki o biliyor her şeyi.
- Off! Bu saatte işe mi gidilir şimdi?
- Off! Şu göbek bölgemi bir türlü eritemiyorum.
- Off! Bu yemek çok tuzsuz.
- Off! Yarın kim girecek bu finallere?
- Off! Akşamki maçı izleyemeyeceğim.
- Off! Asansör yine bozulmuş , işin yoksa çık yedi kat.
- Off! Çok kilo aldım şu sıralar.
- Off! Sesim çok kötü.
- Off! Boyum çok kısa.
- Off! Maaşım az.
- Off! Yine aynı gömleği giyeceğim.

Offff off!!!…

 
Hayatımızın tamamı bir kötümserlik ve şikayetle dolu. Bunu ben söylüyorum ama siz bakmayın bana. Ben de en az sizin kadar şikayetçiyim. Birçok şeyden hem de. En çok da vefasızlıktan, sevgisizlikten…Her şey hemen olsun diye istiyorum. Fevri, bazen düşünmeden konuşan, aceleci ve istekleri olmayınca hemen kendi kabuğuna çekilip ruh dünyasında karamsarlığa bürünen biriyim.
Oysa yaşam devam etmiyor mu. Bak işte.Akşamı eden, geceyi kılan, sabaha ulaştıran Allah’ı görmüyor musun, en büyük şükür sebebi bu değil mi sence de?
Güneşi sen de en az dünyadaki sekiz milyar insan kadar kullanabilirsin.
Ağzını musluğa dayayıp kana kana sen de içebilirsin. 
Kimseye aldırmadan istediğin gibi şarkılar da söyleyebilirsin.
Kafan mı bozuldu.?
Sen de en az diğerleri kadar satabilirsin dünyanın anasını.
Kötümserlik  dediğimiz şey hayata kirli bir pencereden bakıp her şeyi kirli görmek değil midir?
Teknoloji çok gelişti artık her fotoğrafımıza bir photoshop uygulayıp tipimizi kurtarıyoruz, peki ön yargılarımızdan ve kötümserliğimizden  bizi kim kurtaracak?
Kötümserliğin  ne menem bir şey olduğunu aşağıda yazdığım satırlarda çok daha iyi anlayacaksınız.

Büyük gazetelerimizin birinde yönetici semineri veren bir uzman Türklerin dünyada en kötümser milletlerden biri olduğunu iddia etmiş. Peşinden küçük bir test yapmış. Bitişik sözcüklerden oluşan aşağıdaki cümleyi birkaç saniyeliğine gösterip yöneticilerden okumalarını istemiş: "THEGODISNOWHERE" Katılımcıların hepsi bu cümleyi: "THE GOD IS NO WHERE" diye okumuş. Yani "Tanrı hiçbir yerde değildir" seklinde.
Uzman acı acı gülümsemiş... "Tam beklediğim gibi" diye mırıldanmış Batı ülkelerindeki seminerlerde ise katılımcılar bu cümleyi söyle okurlarmış: "THE GOD IS NOW HERE" Yani: "Tanrı şimdi burada"...
….

TUTKUN

Özledim 
Baştan aşağı iliklerime kadar hem de
Öyle laf olsun diye değil de
Ciğerden sanki
Gitme işte sen 
Bak önümüz kış 
Havalar soğuyacak 
Üşüyeceksin.

Sevdim
Tepeden tırnağına kadar hem de
Öyle geçiyordum uğradım cinsinden değil de
Ömürlük sanki
Üç tarafı denizlerle çevrili bir kıta parçasının
Dördüncü tarafının karaya tutunması gibi
Tutundum sana
Tutuktum sana
Tutukluydum sana