Doğu Anadolu Bölgesi’nin vazgeçilmez geleneği olan ‘tandır’ Van’da da uzun yıllardan beridir devam ediyor. Gerek ekmek pişirmek gerek yemek pişirmek ve gerekse kış aylarında ısınmak için kullanılan tandırlar Van’ın köylerinde olduğu gibi şehir merkezinde de kullanılıyor. Sağlık açısında çok zararlı olmasına rağmen vatandaşlar tandırdan vazgeçemiyor.

 

Bölge ve Van’ın köylerinde yıllardan beridir süre gelen tandır geleneği kentin mahallelerinde de kullanılıyor. Köylerden merkezi yerlere taşınan vatandaşlar bu geleneği sürdürmeye devam ediyor. İpekyolu ilçesine bağlı Akköprü Mahallesi’nde yaşayan vatandaşların vazgeçilmezi olan tandır ekmeği, damaklarda bıraktığı leziz tadıyla sofraların baş tacı oluyor. Çok sağlıklı olmamasına rağmen devam eden bu gelenek zaman zaman ölümlere de neden oluyor. Ancak vatandaşlar yine de bu gelenekten vazgeçmiyor. Yemeklerini, ekmeklerini tandırda pişiren vatandaş tüm risklere ve hastalıklara rağmen bu geleneği sürdürüyor.

 

ALTINAL: EKMEK PİŞİRMEK BİR GELENEKTİR

Akköprü Mahallesi sakinleri Heves Altınal (70) ve Bediha Cansever (60) tandır geleneğini bize anlattı. Berdel olan iki kadın uzun yıllardan beridir tandırda yemeklerini ve ekmeklerini pişirdiklerini belirtti. Tandır dumanından dolayı damar tıkanıklığı yaşayan ve hatta ameliyat olan Heves Altınal yine de bu sevdadan vazgeçmiş değil. Altınal şu ifadelere yer verdi: “Ben 70 yaşındayım. Tabi köyde doğmuş ve 20 yaşlarıma yeni basmışken evlendim. 3 erkek ve 3 kız olmak üzere toplamda 6 çocuğum var. Tabi bizim zamanımızda gelin alındığı zaman kaynana gelinin maharetlerine bakardı. Yemek pişirmesi, ekmek pişirmesi, çamaşır ve bulaşık yıkması gibi birçok maharete dikkat edilirdi. Bizde bu yüzden bunlara dikkat ederdik. İşte bu maharetlerden bir tanesi de tandır ekmeği pişirmekti. Evlenmeden önce bunu yapıyordum. Evlendikten sonrada bunu her zaman yaptım ve yapmaya da devam ediyorum. 20 yaşımdan bu yana tandır ekmeği pişiriyorum. Sabahın ilk ışıklarından itibaren bunu yapıyorum. Daha sonra akşam için ise yemeğimizi tandırda pişiriyoruz. Tandır bizim için bir gelenektir. Köyden şehre taşınmak zorunda kaldık bunu şehirde de devam ettirdim.” Dedi.

 

SİGARAYI BIRAKTI TANDIRI BIRAKAMADI

Tandır yakılırken oluşan dumandan dolayı hasta olduğunu ve ameliyat olduğunu ifade eden Heves Altınal konuşmasına şöyle devam etti: “Her zaman tandırda ekmek pişirdiğim için tandırdaki dumandan dolayı çok kötü etkilenmiştim. Bir gün hastaneye gittik ve 2 damarımın tıkandığını söylediler. Bu yüzden ameliyat olmak zorunda kaldım. Ameliyat olduktan birkaç ay sonra yine aynı şekilde ekmek pişirmeye devam ettim. Çok fazla sigara içerdim ama hastalığımdan sonra sigarayı bıraktım. Doktorlar bana ekmek pişirme dediler ama bunu yapamadım ve sabah saatlerinin ilk ışıklarında haftada bir yine ekmek pişirmeye devam ettim. Tandır ekmeği bereketlidir. Hayatımda diğer fırınlarda pişirilen ekmekleri sayabilecek kadar hatırlıyorum. Oda ekmeğimiz bittiğinde ya da bir misafirliğe gittiğimizde. Yani sigarayı bıraktım ama ekmek pişirme geleneğini bırakamadım. Her zamanda söylüyorum. Hayatım yettikçe tandır ekmeği pişireceğim ve bu bereketli ekmeği evimizde yemeye devam edeceğiz.”

 

CANSEVER: TANDIR EKMEĞİ BEREKET GETİRİYOR

Yine aynı şekilde Heves Altınal ile birlikte ekmek pişiren Bediha Cansever ise, “Ben ve Heves berdeliz. Heves benim abimle evlendikten sonra bende onun kardeşiyle evlendirildim. O bizden yaşça büyük olduğu için biz işleri daha çok ondan ve kaynanamızdan öğrendik. Ekmek pişirmeyi de ondan öğrendim. Köyde beraber ekmek pişiriyorduk. Ancak daha sonra Van’a taşındık. Bu gelenekten vazgeçemedik ve burada da ekmek pişirmeye devam ettik. Ekmek pişirirken kendimizi huzurlu hissediyorum. Çünkü sabah ezanında namaz kıldıktan sonra işe atılıyor ve işimizi zevkle yapınca kendimizi huzurlu hissediyoruz. Biliyorum sağlık açısından çok sağlıklı değil. Ama ne yapalım işte geleneğimizden vaz geçemiyoruz. 2 oğlum ve 2 kızım var. Şimdi yanımda sadece bir kızım ve kocam var. Evimizde tandır ekmeğimiz oldukça huzurlu ve evimiz bereketli oluyor.” Sözlerine yer verdi.


ŞEHRİVAN ÖZEL –ÖNDER ALTINAL

Editör: TE Bilisim