ŞEHRİVAN ÖZEL: ÖNDER ALTINAL - ÖMER AYTAÇ AYKAÇ : Van ile İran ilişkilerinin birçok anlamda normalleştiği bir dönemde İran’ı ve Van’ı iyi bilen isimlerden birisi olan Urmiye Sanayi, Madencilik, Ticaret ve Tarım Odası Başkan Vekili Samed Poursultani Şehrivan’a konuştu.

 

Van ziyareti esnasında gazeteniz Şehrivan’a özel açıklamalarda bulunan Poursultani Kapıköy’ün bitmesi için gün sayıldığı, gümrük kapısının 7 gün 24 saat açık kalacağı ve turizmde İranlı patlaması yaşandığı bir dönemde ikili ekonomik ilişkiler için önemli değerlendirmeler paylaştı. Genelde iki ülke özelde ise Van ile İran’ın sınır kentleri arasındaki ufak ve basit pürüzlerin giderilmesi konusunda hızlı adımların atılması gerektiğini söyleyen Poursultani, geçtiğimiz günlerde Şehrivan’ın da gündeme getirdiği Kuzey Van Gölü Demiryolu hattının önemli olduğunu söyledi.

 

Bürokratik işlemlerin ve sıkıntıların iki ülke tarafından minimuma indirilmesi gerektiğini söyleyen Poursultani, Van’a İranlı turistlerin akın ettiği bir dönemde Vanlı esnaflara da duyarlı olma çağrısı yaptı. Konuşmaların sitem bölümünde ise esnaf ve tüccarın yaşadığı mağduriyetler vardı.

 

Urmiye Sanayi, Madencilik, Ticaret ve Tarım Odası Başkan Vekili Samed Poursultani Şehrivan’a konuştu. Özel röportajda ilk olarak Ağustos ayında tamamlanması beklenen Kapıköy ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Poursultani, kendi ülkelerine de kalan yollar konusunda taleplerini sık sık ilettiklerini söyledi. “Van için Kapıköy çok önemli bir kapıdır. Kapıköy’ün çözümü konusunda yani yolların yapımı ya da gümrük altyapısının yapılması konusunda taleplerimiz oldu. Biz yine bu iş üzerinde duruyor ve devletlerimizden var olan sorunların giderilmesini talep ediyoruz.” Dedi.

 

 

KAPIKÖY YILIN SADECE 4 AYI ÇALIŞIYOR…

Kapıköy’ün mevcut haliyle bir çok nedenle tam kapasite çalışmadığını ve büyük bir zaman kaybının yaşandığı bir yer olduğunu hatırlatan Poursultani; “Şu anda Kapıköy’de 12 ayın yaklaşık 4 ayı dolu bir şekilde çalışıyor. Belki de ben fazla söylüyorumdur. 6 ayda Türkiye ile İran arasında zaman farkı yaklaşık 1 saat 30 dakikadır. Yani 24 saatin 1.5 saati böyle geçiyor. Bu saatin belli bir kısmı da uyku zamanıdır. Bunun birde dinlenme zamanlarını hesap ettiğiniz zaman çalışmaya zaman kalmıyor. Bunun içine birde birkaç gün tatil eklediniz mi burada tüccar çok zor durumda kalıyor. İran’dan buraya gelen malları geneli meyve ve sebzedir. Meyve ve sebze orada kaldığı zaman bizim orada soğuk depolarımız olmadığı için bu meyve ve sebzeler zarar görüyor. Bu şekilde insanlar mağdur oluyorlar.” Dedi. Poursultani ayrıca, “Saatlerin de 24 saate çıkarılması gerekiyor. Bizim ya bu kapının ismini gümrük ve ticaret tapısı yapmamız gerekiyor ya da adına göre işlemlerin olması ve standartlarının olması gerekiyor. Bizim yollarımız, nakliyelerimizde de sorunlarımız var. Bizim Hoy’dan itibaren yollarımız çok kötüdür. Aynı şekilde Esendere’den Hakkari’ye kadar olan yollar aynı şekilde kötüdür.” Sözlerine yer verdi.

 

BELGELER GEÇİT VERMİYOR!

Bu konuda diğer bir gümrük kapısını da hatırlatan Poursultani, alt yapının önemine vurgu yaptı. Ticaret için istenilen belgeler konusunda dert yanan İran Ticaret Odası temsilcisi bu noktada esnafların ciddi sıkıntılar yaşadığını belirtti; “Sero Kapısının bütçesi verildi. Sero’da yakında çalışmalar başlayacak. Bana göre en önemli bu sınır ticaretin var olan yüklerin hafifletilmesi gerekiyor. Altyapı da çok önemlidir. Ancak bu yetmiyor. Hadi tüm sınırımızı kapı yapsın o zaman ticaret çok iyi bir şekilde yapılacak mı? Öncelikli var olan çok sayıda belgenin azaltılması gerekiyor. Öncelikli olarak bu belge sayılarının azaltılması gerekiyor. Bizim de bu anlamda beraber çalışmamız gerekiyor. Her 2 tarafta da belgelerin azaltılması gerekiyor. Ben her 2 devlete de söylüyorum. Her 2 devlet kendi menfaatleri için bir şeyler yapıyor ama tüccarın işi yapılıyor. Tüccar kendi işini yapabilir. Biz kanuni olarak çözümleri bulamıyoruz. Söylemlerde zaman zaman oluyor sorunlar tespit ediliyor ama işleve geldiği zaman ne yazık ki bu çok zor oluyor.”

 

 

BİR MAL İÇİN 20 BELGE GEREKİYOR!

Poursultani sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir malı getirmek ya da götürmek için Türkiye’den 14, İran’da ise 6 belge isteniyor. Bu bir zulümdür. Yani siz bir kilo kivi de getirirseniz yine kurum kurum dolaşarak bu 20 belgeyi tamamlamanız gerekiyor. Bu sayı çok fazladır. Birer belge için harcanan zamana baktığınız zaman bu çok fazla bir zaman ediyor. Bizler yaşlanıyoruz. Biz zamanı çok fazla kullandığımız zaman artık yaşlanmaya başlıyoruz. Bizim zamanı çok hızlı bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Yapılan konuşmalarda biz kardeşiz, komşuyuz deniliyor ama bana göre bu yol kardeşliğin yolu değil. Burada tüccar ve esnaf ne yazık ki mağdur oluyor. Çok sayıda esnaf ve tüccarımız iflas etti. Her bir iflas 3-4 bin dolar olduğun bunun bir şehre ne kadar zarar olacağını siz düşünün.”

 

TERCİH TARİFELERİ HIZLA ARTIRILMALI!

Tercihli ticaret konusundaki sınırlamalara da vurgu yapan Poursultani; “2 ülke sorunların çözümü için hızlı bir şekilde gümrük altyapılarını yapılması gerekiyor. Tercihi tariflerin bizim daha hızlı bir şekilde tarif etmemiz gerekiyor. Tüccarımızın çoğu bunun ne olduğunu bilmiyor ve bunu anlamıyor. Bu anlamda bir destek sunulması gerekiyor. Bunun dışında tercihi tarifler 200-250 civarındadır. Bizim bu rakamları da en az 500-600’e çıkarmamız gerekiyor. Bizim en büyük problemlerimiz bunlardır. Bunların yanı sıra saatlerin bir olması gerekiyor.” Dedi.

 

TİCARETİ ÖĞRENMELİYİZ!

Mevcut gümrüklerde yapılan ticaretin hacminin büyük olmadığına değinen Poursultani, bu noktada ticaretin öğrenilmesi halinde çok daha büyük ticaret hacimlerinin yakalanabileceğini söyledi. Poursultani sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ticaret bizim için bir ticaret değil. Şu anda bütün ticaret Batı Azerbaycan Gümrükleri içinde yer alıyor. Bazergan, Razi ve Esendere olursa çalışırsa her iki tarafta ciddi bir nüfus yaşıyor. Ve bu nüfusta çalışan bu kapılara göre ciddi işler yaparlar. Biz bu anlamda çalışmalara başladık. Biz bir birimizin mallarını almayı bir birimize öğretmemiz gerekiyor. Kendi sanayicimizi, kendi tüccarımızı çalıştırmak istiyorsak ilk önce bir birimiz tanımamız ve bu anlamda bir birimize ticaret yapmamız gerekiyor. Bunu yapmamız gerekiyor. Bu bölgelerde toplamda yaşayan 8 milyon insan çok değil her biri kendi mallından bin dolarlık bir kullanım yaparsa gör bakalım sınır ticaretin kaç milyar dolarlık ticaret yapılıyor. Hele birde birçok mala izin verilir ve zamanda uzatılırsa o zaman sınır ticaretinde yüksek bir potansiyel meydana gelir.”

 

 

KAÇAK BİTMESİ GEREKİYOR…

“Neden yapılmadığı ya da neden uzun sürdüğü konusunda nasıl bir siyaset yürütülüyor bilmiyorum ama bizim devletten istediğimiz. Burada huzurun arttırılması, ekonominin canlandırılması, alışverişin canlandırılması gerekiyor. Bunlar olduğu zaman o ülkelerin milleti de kendi huzurunu zaten canlandırırlar. Bu yaşanan sorunlarda sorunlar her iki tarafta problem yaşamıştır. Bu yıllar öncede böyleydi. Kaçak anlamda da ciddi sıkıntılar her iki tarafta da ne yazık ki yaşanmıştır. Ne yazık ki en büyük sıkıntı ise bu sınırda yaşayanlar, bu sınırdan faydalanamamışlar. Bizim bu sınırlardan faydalanmamamız gerekiyor. Burada yaşayan insanların iş bulması gerekiyor. Yoksa burada ki insanlar nereden ekmek parası kazanacak. Bu gümrük kapılarının daha hızlı çalışması gerekiyor. Sınır ticareti sınırdan yaşayan insanlara daha rahat hizmetler vermesi gerekiyor.”

 

İKİ ÜLKE ARASINDA KİMLİKLE GEÇİŞ OLMALI, KARŞILIKLI BANKA ŞUBELERİ OLMALI!

İki ülke arasında pasaportlu geçişin de sona ermesi gerektiğine vurgu yapan Poursultani; “Biz 2 ülke olarak normal kimlikler ile gidip gelmemiz gerekiyor. Tatillerin ve saat aralıklarının olmaması gerekiyor. Gümrük kapıları sürekli açık kalması gerekiyor. Türkiye’de bizim boş kamyonların Türkiye’ye girmesine izin verilmiyor. Bizim boş araçlara ihtiyacımız var ancak buna izin verilmiyor. Bunun dışında İran kamyonları serbest bölgelere de giremiyor. Buna da izin verilmiyor. Bu konularda devletin bu sorunu çözmesi gerekiyor. Bizim banka işlemlerinde sıkıntımız var. Burada İran bankası yok. Biz işlem yapamıyoruz. Aynı şekilde İran’da da bu yok. Her iki tarafta da bankaların olması gerekiyor. Paranın daha hızlı gidip gelmesi gerekiyor.”

 

UÇUŞLAR YENİDEN BAŞLASIN!

Van üzerinden uçuşların başlaması gerektiği konusunu da gündeme getiren Poursultani, Kuzey Vangölü Demiryolu hattını da hatırlatarak bunun da ticaret açısından önemli bir sıkıntı olduğuna değindi; “Uçak için biz çok çalıştık. 1 ay boyunca gidiş geliş oldu ancak ardından iptal edildi. Uçağında olması gerekiyor. Bunun dışında ulaşım noktasında demiryolunda çok fazla faydalanamıyoruz. Bizim demiryolundan daha fazla faydalanmamız gerekiyor. Kuzey Demiryolu hattının acil bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Vapurlar ile vagonları taşımak he zaman hem de maddiyat anlamında çok yüksek bu yüzden denizin kenarından demiryolunun yapılması gerekiyor. İşte bu yüzden devletlerin bu altyapıları sağlaması gerekiyor. Devlet bunları yapsa gidiş gelişler artsa. Forumlar, misafirlikler artırılırsa çok iyi işler ortaya çıkar. 50 milyarlık dış ticaret gerçekleşir. Ancak bunlar olmazsa biz 10 milyarlık ticaret bile yapamıyoruz.”

 

 

İYİ ŞEYLER DUYUYORUZ, VAN ESNAFI DUYARLI OLSUN!

Van esnafına Nevroz tatillerinde yoğunlukla Van’a gelen İranlı turistlerle ilgili uyarılarda da bulunan Poursultani; “Nevroz Tatilinde de gördüğünüz gibi odaların bu anlamada büyük emekleri var. İnşallah esnaflar bunu iyi bir şekilde görürler ve esnaflar turistlere iyi bir şekilde davranır. İstanbul gibi büyük şehirlerde çok gözlenirdi. Bir malzeme 1 lira iken 2 liraya satılıyordu. Özellikle bu konuda hassas olunması gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda bunun yapılmaması gerekiyor. Biz oda olarak İran tarafından reklam yapıyoruz. Oda olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. İnsanlarımıza huzurlu olun, Van’da size iyi bakacaklar, emniyet konusunda bir sorun yok diyoruz. Odaların üzerine önemli görevler düşüyor. Herkese de bu görevi en iyi şekilde yapmalıdır.”

 

“TAKVA’NIN EMEKLERİ BÜYÜK”

“Şu ana kadar Van’a ve Türkiye’ye gelen tüm insanlardan iyi ve güzel şeyler duyuyoruz. Bu çok güzel bir şey insanların buralardan mutlu ve huzurlu ayrılması önemlidir. Burada Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Necdet Takva’nın da büyük emekleri var. Biz kendileri ile sürekli irtibat halindeyiz. Bu anlamda çözüm yolları arıyor ve birlikte çalışıyoruz. Bu anlamda az öncede belirttiğimiz gibi odalara büyük görevler düşüyor. Odalar bu anlamda gerektiği zaman devlete ciddi mesajlarda vermesi gerekiyor. Bu sorunları çözülmemiz gerekiyor. Biz bu sorunları çözmezsek yürüyemeyiz.” Dedi.

 

SAHTE MENŞE OLAYI BİTTİ!

Geçtiğimiz yıllarda Van’dan yüzlerce esnaf ve tüccarın büyük cezalar almasına neden olan menşe belgeleri konusunda çalışmalar yürüttüklerini ve bu krizi aştıklarını hatırlatan Poursultani, bu konuyla ilgili olarak; “Biz tüccar ve esnaf daha faydalı bir şekilde işlerimizi yapmak istiyoruz. Bizim şu anda Urmiye Sanayi Odasının 4 tane temsilcisi var. Bu temsilciliğin bir tanesi de Hoy’da açıldı. Bu temsilciliğimiz biz üyelerimizin kart değişimlerini yapabiliyoruz, form, sertifika gibi belgeler veriyoruz. Menşe belgelerini veriyoruz. Bu belge daha önce bizim odalarımızda verilmezdi. Artık bunun iznini de aldık. Şu anda sınır ticareti yapılması artık daha rahat bir şekilde yapılıyor. Sahte menşe belgeleri çok fazla kullanılıyordu. Biz bu işi çözdük. Artık ticaret yapanlara menşe belgesi veriyoruz. Hoy’daki temsilciliğimizden esnaf ve tüccar oradan menşe belgeleri alabiliyoruz. Bununla beraber Urmiye odası olarak bizde Razi’de olmak istiyoruz. Ancak biraz problemlerimiz var. Elektrik gibi bir sıkıntımız var. Elektronik cihazlarımızı orada kullanamıyoruz. Orada sistem biraz zayıf, bu yüzden oda olarak orada sistem kuramıyoruz. Biz bunun hazırlığını oda olarak yapmış bulunmaktayız. Biz bu konuyu Hoy valisine de söyledik diğer daire ve yetkililere de söyledik. Biz odalar olarak esnaf ve tüccarın işlerini hızlı bir şekilde yapmak için büyük bir çaba gösteriyoruz.”

 

 

ODALARIN İŞBİRLİĞİ KOLAYLIK SAĞLIYOR

“Van sık sık gelip gidiyoruz. Van ve Urmiye Odaları arasında bizim işbirliği protokollerimiz var. Bu işbirliklerimizi daha büyütmek üzere çalışmalar yapıyoruz. Bu anlamda bir milli senedimiz var. İlk olarak biz bunu düşündük ardından valilikte bunu bize söyledi. Biz valilik söyleminde önce zaten böyle bir çalışmayı başlatmıştık. Van ve Urmiye’deki odalarımızda bizim ofislerimiz var. Tüm işadamlarımız bu ofislerden faydalanabiliyorlar. Bu oda ve ofislerde kendi bireysel sorunlarını ve diğer sınır ticareti ile ilgili olan sorunlarını ya da gümrük ile ilgili olan sorunları bizim odamıza veya Van odasına gelerek sorunlarını çözebilirler. Bu anlamda bizim 3 ya da 6 ayda bir bizim toplantılarımız oluyor. Bu sıkıntıları insanların kendi ağızlarından dinleyip çözümler arıyoruz.”

 

FIRSATLAR KAÇIYOR!

Poursultani konuşmasının son bölümünde yeniden engellerin aşılması ve iki ülke ticareti önündeki sorunların sonlandırılmasında hızlı davranılması gerektiğini hatırlatarak; “İki ülke arasında değerlendirilmesi gereken önemli potansiyeller var. Ancak bunların değerlendirilmesi gerekiyor. Tabi bunun içinde zaman kaybetmemiz gerekiyor. Hepimiz artık yaşlanıyoruz. Fırsatlar artık gidiyor. Bizim bu fırsatları kaçırmamız gerekiyor.”

Editör: TE Bilisim