İbrahim Tatlıses'in vakti zamanında bir filmi vardı: Nasıl İsyan Etmeyeyim. 

 

Bu filmde Tatlıses'in  oğluna flüt alamadığı  sahnesini hatırlıyorsunuzdur. 

 

“Kaç para ulan bir flüt” diye masaları yumruklamış ‘isyan’ etmişti. 

 

Abartı mı? 

 

Hiç sanmıyorum. 

 

Benzer bir olay birkaç gün önce Kocaeli'nde gerçekleşti. Bir baba okul kıyafetine uymadığı gerekçesiyle evine gönderilen oğluna pantolon alamadığı için canına kıydı ve intihar etti. 

 

1) Zamanında ne güzel öğretmenlerimiz vardı, ihtiyacı olan öğrencilerini sessizce tespit eder, velilerini okula çağırır, onları gerekli yerlere (Belediye, valilik, kaymakamlık...) yönlendirir ve bu kişilerin ihtiyaçları kimseye duyurmadan halledilirdi. 

 

2) Zamanında ne güzel idarecilerimiz vardı, sanki Kur'an ayetiymiş gibi çocuklarımıza bu kıyafeti dayatmazdı. Ya da belli bir süre verirdi bu kıyafetlerin aileler tarafından  tamamlanması için. 

 

3) Zamanında ne anlayışlı bürokratlarımız vardı. Pantolon yüzünden olmadı o olay, zaten ölen kişinin psikolojik sorunları varmış demeyen, empati kurabilen. 

 

4) Zamanında sol elin verdiğini sağ elin duymadığı yardımsever kahramanlarımız vardı, düşeni tutan, el atan... 

 

Bir baba için onur her şeydir. 

 

Gerektiği yerde yemez, bulur buluşturur ve evlatlarına, ailesine o bir lokmayı sunar. Ama bu olay bir çaresizliğin dramıdır. 2018 Türkiye'sinde hala akşam tenceresine bir lokma sebze ya da eti koyamayan nice baba, yatağına huzursuz giriyor.  

 

Onur böyle bir şeydir: İnsan kırılır, eğilmez. Ve insanlar gerçekten ikiye ayrılır; 

 

Fareler ve İnsanlar! 

 

İnsanlar zamanı geldiğinde onurları için ölebilir, fareler ise her zaman ve her  zeminde hayatta kalır ve bu becerileriyle övünürler. 

  

İnsanlığını yitirip fare kılığına girenleri söylemiyorum bile. 

 

O baba yani İsmail Devrim sadece oğluna alamadığı pantolon için intihar etmedi. Yıkılan onuru, kırılan gururu ve kaybolan umutları yüzünden bunu kendine yaptı. 

 

O belki bu dünyadan bu şekilde kaçtı gitti ama bu olayın ayıbı bizlere binlerce yıl yetecektir. 

Çocukları üşümesin diye saç kurutma makinasını açıp yan odada kendini asan anne Emine Akçay... 

Çocuğuna okul forması alamadığı için intihar eden baba İsmail Devrim... 

Ambulans gelmediği için çocuğunun cenazesini çuvalla taşıyan baba Muharrem Taş...  

İnsanız İNSAN... 

Fare olanlar ise; 

BİZ...