Van'da "Organ Bağışı Haftası" dolayısıyla bir araya gelen organ bağışında bulunanların aileleri, duygularını paylaştı.

 

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezinde düzenlenen programda konuşan Vali İbrahim Taşyapan, tıbbın son zamanlarda büyük gelişme kaydettiğini söyledi.  Bu gelişmelerin en önemlilerden birinin organ bağışı konusunda yaşandığını anlatan Taşyapan, "Bir canlıdan veya kadavradan yakınlarının ve ailesinin izniyle alınan organların bir başka insana nakledilmesiyle onun daha iyi bir hayat sürmesi sağlanıyor." dedi.

 

TAŞYAPAN: EN ÖNEMLİSİ ORGAN NAKLİDİR

Düzenlenen programda organ naklinin dini, sağlık ve teknik konularında seminerler verildi. Programda konuşan Van Valisi İbrahim Taşyapan, organ naklinin her zaman gündemlerinde olan bir konu olduğunu söyledi. Nakil yapıldıktan sonra da takip edilmesi gerektiğine değinen Taşyapan şu ifadelere yer verdi: “İnsan vücudu Cenabı Allah’ın yarattığı en orijinal makinadır. Birçok sistemi barındıran ve insanın ömrünün sonuna kadar yaşamasını sağlayan bir sistemdir. Tıp bilimi insanın dünyaya geldiği günden beri hastalıklarla ilgili çok gelişme kaydetti. Belki de bizim çağımızda bunlardan en önemlisi de organ naklidir. Bir başka canlıdan veya kadavradan yakınlarının ve ailesinin izniyle alınan organların bir başka insana nakledilmesiyle onun daha konforlu bir hayat sürmesini sağlar.”

 

“ÜNİVERSİTE BÖLGE İÇİN UMUT OLMUŞTUR”

Organ nakliyle ilgili toplumun kafasında soru işaretleri olduğunu dile getiren Taşyapan, “Ancak bu soruların birçoğu geçmişe oranla izahı olmuş durumda. Bu sorunlar içerisinde teknik olanları, sağlıkla ilgili olanları ve dini olanları var. Bunların hepsine günümüzde cevap vermiş durumdayız. İnsanlarımızın bu anlamda bilinç seviyesi belli bir seviyeye gelmiş durumdadır. Ülkemizde bazı Anadolu üniversitelerinde değişik konular ortaya çıkmaya başlamıştır. Bizim üniversitemizin de bu kabiliyete ulaşmış olması hem Van’ımız hem bölgemiz hem de bu hastalıklar ile uğraşan insanlarımız için bir umut olmuştur.” Dedi.

 

TAŞYAPAN: HEPİMİZ DUYARLI OLMALIYIZ

Yapılacak olan ameliyatlarla birlikte başarının da artacağına dikkat çeken Taşyapan, bu ameliyatların devam etmesi gerektiğini söyledi. Taşyapan şöyle konuştu: “Bazen insanlar her şeyimiz var ama paramız yok derler. Her şey var ancak organ yok denildiği zamanda bir şey yağamıyoruz. Hastanelerimiz, ekiplerimiz ve cihazlarımız var ancak organ bağışlayıcımız yok. O zaman bu anlamda en önemli kısım organ bağışlayıcımızdır. Bu bilinci artırmamız gerekiyor. Bugün ki bu faaliyette bu bilinci artırmaya yönelik bir faaliyettir. Ben bu anlamda bugün burada organ bağışlayıcı olanları ben tebrik ediyorum. Bu konuya hepimizin duyarlı olması gerekiyor. Bu duyarlılığı toplumun tüm katmanlarına yayabilirsek hem elimizdeki malzeme çoğalacak ve var olan organları başka hastalar nakledilebilecek.”

 

BATTAL: 2001’DE NAKİLE BAŞLADIK

Programda konuşan YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ise, organ nakli çalışmalarına 2001 yılında yaşanan Van depremlerinde başladıklarını söyledi. Battal, “Herkes depremle boğuşurken biz diğer taraftan organ nakli için çalışıyorduk. Malatya’dan getirdiğimiz bir ekiple Van’da organ nakli yapabileceğimizi konuştuk. Günler geçtikten sonra bizde organ nakli yaptık. İlk naklimizi böbrek nakli olarak yaptık. Üniversitemizde böbrek, kornea, kemik iliği nakilleri yapabiliyoruz. Şimdi ise sırada karaciğer nakli var. Bunun içinde altyapımız tamamlandı. Kısa bir sürede bu nakli de yapmaya başlayacağız. Bununla ilgili birkaç cihazımız eksik. Bu cihazlarda geldikten sonra karaciğer naklini gerçekleştirmiş olacağız.” Dedi.

 

“DAHA İYİ OLMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Üniversite olarak iyi bir misyona sahip olduklarını ifade eden Battal, daha iyi yerlere gelmek için çalıştıklarını ifade etti. Battal şöyle konuştu: “Üniversitelerin ve hastanelerin alt yapısı kadar organ nakline aracılık edecek olan hasta yakınlarının özverileri ve nakil için yapacakları işler önemli bir yere sahiptir. Bu konularda hem toplumumuzun bilinçlenmesi hem de toplumumuza bu mesajı verebilmek için bu toplantılar çok önemlidir. Biz bu konuda psikolog arkadaşlarımızı da üniversitemize aldık. Bu arkadaşlarda hasta yakınlarıyla konuşacak ve ikna konusunda önemli rol oynayacaklar. Bu anlamda ben nakilde bulunan aile çok teşekkür ediyorum.”

 

NACAROĞLU: 10 YAŞINDA EVLADIMI KAYBETTİM

Geçen yıl 10 yaşındayken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Veysel Emir Nacaroğlu'nun babası Kürşat Nacaroğlu da hastane yönetimi ile görüştükten sonra oğlunun organlarının bağışlanmasına karar verdiklerini anlattı. Nacaroğlu, “9 Ekim 2015 tarihinde geçirdiği bir trafik kazasından dolayı 10 yaşında evladımı kaybettim. 16 günü hastanede geçiren oğlumun 25 Ekim tarihinde beyin ölümü gerçekleşti. Kainatın efendisi, efendimizin rehberliğinde oğlumun annesi ile hastanemizin bizi iyi bir bilgilendirmesi sonucu bu kararı verdik. Oğlum Emir hayatımıza bambaşka bir anlam katıyordu. Biz karar aldığımız zaman doğusuyla batısıyla büyük bir ülkeyiz. Bizler bir birimize can verecek kadar kardeşiz. Bu fikirde olan Türkiye Cumhuriyetinin bölmeyeceğini biliyoruz.” Şeklinde konuştu.

 

“ORGAN BAĞIŞI EVLAT ACISINI UNUTTURUYOR”

Nacaroğlu konuşmasının devamında şunları söyledi: “Oğlumuzun organları Malatya ve İzmir bölgesine verildi. Bizim çocuğumuzun başına gittiğimizde insanoğlunun ne kadar aciz olduğunu gördük. Oğlumuzun beyin ölümü gerçekleştikten sonra geri dönüşünün olmadığını gördük. Ancak başka yerde 10 yaşında olan çocuklar için tedavinin mümkün olduğunu düşündük. Diğer ailelerde bizim gibi oturup ağlamasınlar, çocukları yaşasın istedik. 10 yaşında 3 çocuğa Emirimizin organları can verdi. Bu yüzden her ne kadar evlat acısı her ne kadar zorsa, hayatta tutulan çocuklarında onurunu yaşıyoruz. Organ bağışı insanlara evlat acısını unutturacak tek şeydir. Bu yüzden hiç kimse tereddüt etmesin. Emir gibi 3 çocuğun emirin organları ile yaşadığı için gururlu ve onurluyuz.”


ŞEHRİVAN SAĞLIK: ÖNDER ALTINAL / MANDUH ÇALIŞKAN

 
Editör: TE Bilisim