VAN’ın sorunlarının çokça dillendirildiği, her gün bir çok siyasetçinin ve üst düzey ismin kentte bulunduğu bir dönemde Hüda-Par muazzam bir çalışmanın ürününü kentin yöneticilerinin ve siyasilerinin önüne koydu. Van’da aylardır esnaf ile bir araya gelen, cadde cadde, sokak sokak dolaşarak Van’ın sorunlarının fotoğrafını çeken Hüda-Par tam 2 bin 110 esnaf, esnaf odası, kooperatif ve ilgili dernekler ile yaptığı birebir görüşmeyi raporlaştırdı. Ayrı ayrı konuşulan ve dillendirilen sorunları ortak bir söylem ile birleştirerek tek bir raporda bir araya getiren Hüda-Par bu görüşmelerin ardından bir de çözüm haritası ortaya koydu. Siyasiler ve yöneticiler için tam bir ev ödevi olacak raporda kentin Çevre Yolu sıkıntısından trafik sorununa, esnafın içinde yaşadığı krizin çözülmesi önerisine kadar bir çok problem ve çözüm yer alıyor. Referandum öncesi kente gelen siyasilerden hizmet ve yatırım anlamında da beklentilerin arttığı bir dönemde Hüda-Par’ın Van Raporu önem arzederken İl Başkanı Av. Rasim Sayğın yaptığı bir açıklama ile hem raporun detaylarını palşatı hem de herkese ellerini taşın altına koyma çağrısı yaptı.

 

Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Van İl Başkanlığı Van’ın ekonomik sorunlarını raporlaştırdı. İl yönetimi merkez ve taşra ilçelerinde oluşturulan komisyonlarla 3 ay içerisinde 2 bin 110 esnaf, esnaf odası, kooperatif ve ilgili dernekler ile bire bir görüşmeler yapan Hüda-Park kentin ekonomik anlamdaki sorunlarının röntgenini çekti. Raporda çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıkarken, çözüm önerileri de sıralandı. Hazırladıkları raporu basın mensupları aracılığıyla Van halkıyla paylaşan Hüda-Par Van İl Başkanı Avukat Rasim Sayğın, kentin ekonomik sorunlarına çözüm bulunması için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini anlattı. Güvenlik sorununun en kentin en önemli sorunu olduğunu aktaran Sayğın, “Güvenlikten kaynaklı endişeler nedeni ile yatırımlar yapılmamakta, turistler gelmemektedirler. İnsanlarımız harcama yapmak yerine paralarını cebinde tutmayı tercih etmektedirler.” Dedi.

 

 

SAYĞIN: ÖNCELİKLİ SORUN GÜVENLİK SORUNU

Hüda- Par Van İl Başkanlığı ilçe teşkilatları ile birlikte kentin ekonomik sorunlarını rağorlaştırdı. Van çarşı merkezi, İpekyolu, Tuşba, Edremit, Saray, Özalp, Erciş, Muradiye, Çaldıran, Gevaş ve Gürpınar ilçelerinde 2 bin 110 esnaf, esnaf odası, kooperatif ve ilgili dernekle görüşen Hüda-Par bunu başlıklar halinde raporlaştırdı. Raporda ayrıca çözüm önerilerini de paylaşan Hüda-Par, basın mensupları aracılığıyla bu raporu kamuoyuyla paylaştı. Ekonomik sorunların yanında kentte acil yapılması gereken projeleri de sıralayan Hüda-Par Van İl Başkanı Avukat Rasim Sayğın, sorunların çözümü için ilgili kurum ve kuruluşların harekete geçmesi gerektiğini anlattı. Sorunların çözümü için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade eden Sayğın, en önemli sorunların başında güvenlik sorununun geldiğini aktardı.

 

“İŞSİZLİKTE RAKAMLAR ÜRKÜTÜCÜ”

3 aylık bir çalışma sonucu rapor hazırladıklarını ifade eden Sayğın, işsizlik sorunuyla ilgili yaptıkları çalışmayı şöyle ifade etti: “Kuşkusuz ki Van’ın sorunları sıralamasında işsizlik ilk sırada gelmektedir. İşsizlik sorunu yoksulluğun artmasına, gelir dağılımının bozulmasına ve il ekonomisinin gerilemesine sebebiyet vermektedir. İşsizlikten aynı zamanda esnaflar da etkilenmekte ve işsiz sayısının artmasına bağlı olarak ticaret ve alışveriş kapsamı azalmaktadır. Her bir işsiz kişiye bir iş kazandırılması, ekonomiye katma değer sağlayacaktır. Dolayısıyla işsizliğin azaltılması ilimizin ekonomik büyümesine katkı sağlayacaktır. Bu nedenle işsizlik konusu ilimizin en önemli gündem maddesini oluşturmalı ve bunun üzerinde çalışmalar yapılmalıdır. Van ilimizde geçen yıl açıklanan işsizlik oranları ise şöyledir. Van’ın işgücüne dahil olan nüfusu 322 bin civarıdır. Bu sayının 291 bini istihdam edilmekte, geri kalan 31 bin kişi ise işsizdir.”

 

 

GENÇLERE EL UZATILMALI

“Van genç bir şehirdir. Van ilinin yarısının yaşı 21 yaş ve altıdır. Bu veriler ışığında bakıldığında Van’ın işsiz sayısının yarısının 21 yaş altı gençlerden oluştuğu sonucuna varılır ve bu sayıda yaklaşık 15 bin civarındadır. Bu sayısal değerlendirmelerden özellikle 15 bin civarı gencin işsiz olması ürkütücü bir rakamdır. 15 bin işsiz gencin bulunduğu bir şehirde eğer bu gençlere iş imkânı sağlanamazsa ilerisi için ciddi sorunlar teşkil edecektir. Ancak bu görünürde olumsuz olan durum eğer bu gençlerimize iş kapısı açılırsa şehrimiz için aynı zamanda büyük bir fırsattır. Bunun fırsata çevrilmesi ise tamamen yöneticilerin ve iş adamlarının çalışmalarına bağlıdır.”

 

“İŞ ALANLARI MERCEK ALTINA ALINMALI”

İşsizliğin en aza indirilmesiyle ilgili çözüm önerileri de sıralayan Sayğın, “Bu bağlamda işsizlik sorununun çözümüne yönelik gençlere işyeri açma konusunda teşvikler verilmeli, gençler cesaretlendirilmeli gerekli bilgisel donanımlarla da desteklenmelidir. Bu da kuşkusuz ki iş alanlarının oluşturulmasına bağlıdır. Bu sorunun çözümü için şehrin ekonomik iş alanları mercek altına alınmalı, başta üretime yönelik olmak üzere sanayi, tarım ve hayvancılık alanlarında teşvik edilerek önleri açılmalıdır. Bir diğer alan ise sınır ticaretidir. Sınır ticareti için kapılar faal hale getirilmeli, bu konuda işin nasıl yapılacağı ile ilgili teşvik ve bilgilendirmeler yapılmalıdır. Üretime yönelik adımlar atılmadığı, yatırım yapılmadığı ve piyasa canlandırılmadığı sürece esnafın derdine kalıcı bir çözüm sağlanamaz. Yatırıma gelen iş adamlarına Belediye Başkanları özel ilgi ve alaka göstermelidir. Burada merkezi hükümet ve belediyelere ciddi sorumluluklar düşmektedir. Belediyeler derhal mazeretleri bir tarafa bırakıp piyasayı canlandıracak yatırımlarda ve hizmetlerde bulunmalıdır.”

 

 

ÇEVRE YOLU BİTSİN, YENİ AVM’LER AÇILSIN

“İmar ve ruhsat almanın önündeki engeller kaldırılmalı, iş yapmak isteyen müteahhitlere sıkıntı çıkaran ve ruhsat vermemek için direnen personel uyarılmalı, işadamlarının ruhsat alma süreleri hızlandırılmalı, ruhsat vermemeye değil, vermeye yönelik bir irade ortaya konulmalıdır. Van’ın altyapı ve üst yapısına yönelik hizmetler yapılmalıdır. Çevre yolu önünde engel kalmamıştır, derhal yapımına başlanmalıdır. Merkezdeki 2 AVM derhal hizmete sokulmalıdır. Şehrimiz yatırım yapmaya gelenlere Belediye Başkanı tarafından özel ilgi ve alaka gösterilmelidir. Her türlü sorununun çözümü için destek sözü vermeli ve takipçi olmalıdır.  Van merkezde bulunan ve faaliyete geçemeyen 2 AVM derhal hizmete sokulmalıdır. Hükümetin yatırıma yönelik teşvik paketleri olumludur. Bunun yanında İran ile olan yapısal sorunlar derhal giderilmelidir. Sınır kapısı açıldı ama halen Van’a bir katkısı yok. Hükümetler nezdinde girişimde bulunularak ticaret anlaşmaları sağlanmalıdır. Başbakan yanına iş adamlarını da alarak İran’ı ziyaret etmeli ve ortak iş alanları için protokoller yapılmalıdır.

 

HEM ESNAFA HEM ÇALIŞANA DESTEK VERİLMELİ

İstihdam hedefi 7 bin olan tekstil kentin bu hedefine ulaşması için proje takibi yapılmalı ve işyeri ve istihdam arttırılmalıdır. Cumhurbaşkanının açıklamış olduğu istihdam seferberliğine tüm iş adamları imkanları dahilinde katılım sağlamalıdır. Oda, kooperatif ve dernekler üyelerini buna yönlendirmelidir. Hayvancılık potansiyeli yüksek bir il olmamız nedeni ile et, süt, deri işletmeleri kurulmalı ve var olan kurumlar desteklenmelidir. Vangölü atıl bir şekilde bırakılmamalı, turizme kazandırılması noktasında çalışmalar yapılmalıdır. Yine Van’ın diğer tarihi ve turistik yerleri iyi tanıtılmalıdır. İş-Kur kapsamında ücretli eğitim programları devam ettirilmeli, bu şekilde hem esnafa hem de çalışana destek verilmelidir.” Dedi.

 

 

“ESNAF BORÇLA BORÇ ÖDER HALE GELDİ”

Van’ın borçlanan bir şehir olduğunu aktaran Sayğın, çözüm amacıyla atılan adımlar esnafın borcunu daha da arttırdığını belirtti. Sayğın, “Bu borç kalemlerinin başında gelen ve en önemlisi olan şüphesiz ki ötelenen vergi borçlarıdır. Bu borçlar nedeni ile esnaf oldukça tedirgindir. Biriken bu borçları bu piyasa ortamında 24 ay gibi bir taksit içinde ödenmesi çok zordur. 6 yıla yakındır mücbir sebep hali uzatılmaktadır. Bunun dünyada örneği yok. Hükümet terkin etme cesaretini göstermek veya kalıcı bir çözüm bulmak yerine her defasında öteleme yaparak borcun birikmesine sebep olmuştur. Diğer bir borç yükü TOKİ konutlarıdır. Bunların taksit ödemeleri de Van ekonomisi için ciddi bir borç yükünü oluşturmaktadır. Bir diğer borç kalemi esnafa verilen kredilerdir. Son dönemde bir de SGK primleri ertelendi. Şimdi bunların toplamını ele aldığınızda piyasayı canlandırmak yerine borç para verirseniz bu derde deva olmaz. Zira esnaf borçla borç öder hale gelmiştir. Zira bu verilen kredi veya ötelemeler piyasada yatırıma dönüşmemektedir. Verilen kredilerden fayda görülmesi isteniyorsa esnafın bundan para kazanacak şekilde desteklenmesi lazımdır.” Dedi.

 

“VERGİ BORÇLARI TERKİN EDİLMELİDİR”

Sayğın, vergi borcu ve diğer borç yüklerinin en aza indirilmesi için çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı:  “6 yıldır ötelenen vergi borcunun tahsilinde meşru bir zemin kalmamıştır. Eğer bir kamu otoritesi 6 yıl boyunca bir borcu tahsil edip etmeyeceğine karar veremiyorsa, bu borcun tahsilinin vicdani ve meşru bir zemininin olmadığını gösterir. Bu nedenle deprem sonucu ilan edilen mücbir sebep nedeni ile biriken vergi borçları terkin edilmelidir. Terkin birinci ve öncelikli çözümdür. Bu yapılmayacak ise söz konusu borçlar en az 96 ay taksit halinde ödenecek şekilde faizsiz taksitlendirilmelidir. Zira belediye borçları için 96 ay taksit imkanı getirilmiştir. TOKİ borçları da yine Van’ın omuzlarında duran ve ödenemeyen borçlardır. Deprem döneminde yapılan bu konutlar için 20 yıl faizsiz bir ödeme planı çıkarılmışsa da bu evi barkı yıkılan bir insanın hele bir de işsiz veya asgari ücret düzeyinde çalışması durumunda ödeme yapması çok zordur. Bu nedenle TOKİ’lerde fiyat güncellenmesi yoluyla kar mantığından uzaklaşılarak, maliyet fiyatları üzerinden satış yapılmalıdır. TOKİ konutlarıyla ilgili bir diğer mali sıkıntı ise ortak gider ve yakıt nedeni ile başlatılan icra takipleridir. Söz konusu borçların büyük oranı deprem döneminde çıkan borçlardır. Bu dönemde her yönüyle desteklenen halktan yakıt gideri alınmaması vicdani olan tutumdur. Ayrıca zaten konutlar o dönemde tam olarak teslim edilememiş, başta su ve çevre düzenlemesi, ulaşım olmak üzere birçok sorun nedeni ile buradaki afetzedeler bu konutları kullanamamıştır. Bu nedenle o dönem alacaklardan vazgeçilmelidir. Ödeyen vatandaşlarımıza da bu ödemeleri yeni çıkan borçlara mahsup edilmek sureti ile iade edilmelidir.”

 

 

VERGİ BORÇ ERTELEMESİ ÇÖZÜM DEĞİL!

“Esnaf kredileri bir diğer borç kalemidir. Temel de esnafın bu şekilde desteklenmesi doğru olmakla beraber, pratikte esnaf biriken borçlarını ödemek için bu kredileri kullanmaktadır. Yani borç, borç ile ödenmektedir. Bu şekilde geçici çözümlerden ziyade, verilen kredilerin yatırıma dönüşmesi için şartlar konulmalı ve takibi yapılmalıdır. Borç ödemek zorunda kalan esnaf için de bu kredinin yanında iş potansiyelini arttıracak piyasa canlılığı oluşturulmalıdır. SGK primleri de son yasal düzenlemeyle ertelendi. Vergi borcu konusunda belirttiğimiz üzere, borç erteleme çözüm değildir. 6 ay sonra hem ertelenen dönem hem de yeni dönem primleri beraber ödenecektir. Bu durumda biriken yeni bir borçla karşı karşıya kalınacaktır. 6 ay sonrası iş potansiyeli 2 kat artırılmalı ki esnaf 2 kat borç ödeyebilsin. Bu nedenle işsizlik başlığında verilen çözüm önerilerimiz muhakkak 6 ay içinde hayata geçirilmelidir. Eğer esnafın ödeyemeyeceği düşünülüyorsa bu borç dondurularak esnafın istediği zaman ödemesini yapacak şekilde yasal düzenleme yapılmalıdır. Bu uygulama geçmiş kişisel sigorta primleri için uygulanmıştır.”

 

“ELEKTRİK KAÇAKÇILIĞI BAHANE EDİLMEMELİDİR”

Esnaf ve vatandaşların en çok şikayet ettiği sorunların başında gelen elektrik kesintileri sorununa da raporda yerildi. Kesintilerim esnaf ve vatandaşları zor durumda bıraktığını anlatan Sayğın, “Van’ın tamamını etkilemekle beraber, özellikle esnaflarımızı sıkıntıya sokan bir diğer problem ise, ilimizde sık sık yaşanan elektrik kesintileridir. Bu sorun nedeni ile birçok esnaf karanlıkta kalma nedeni ile iş yapamamaktadır. Jeneratör ise saatleri geçen kesintiler nedeni ile çözüm olmaktan ziyade maliyeti arttıran ciddi bir maliyet olmaktadır.” Dedi. Çözüm önerileriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Sayğın, “Elektrik iletim hatlarında özellikle kışın meydana gelen kopma ve kısa devre ve buna benzer sıkıntıların önüne geçmek için elektrik hatları yer altına alınmalıdır. Sık sık meydana gelen trafo patlama ve arızalarının önüne geçmek için trafolar yenilenmelidir. Trafo ve iletim hatlarının arıza meydana gelmeden önce düzenli bakılmaları yapılmalıdır. Batı illerinde neredeyse hiç elektrik kesintisi olmaması dikkate alınarak oralardaki uygulamalar burada da yapılmalıdır. Elektrik dağıtım firmaları zarar eden kuruluşlar değildir. Kayıp kaçak bedelleri dahi halktan alınmaktadır. Masraf yapmaktan kaçınmak nedeni bu kesinti probleminin ana sebebidir. Elektrik kaçakçılığı bahane edilmemelidir. Dürüst tüketici bu sebeple cezalandırılmamalıdır. Bir mahalleyi besleme kapasitesi yüksek trafolar kullanılmalıdır. Altyapı, bakım ve onarım masrafından kaçınılmamalıdır.” İfadelerini kullandı.

 

 

“SINIR KAPISINDAN FAYDALANAMIYORUZ”

Van’ın sınır ili olması nedeniyle sınır ticaretinden yeterince faydalanmadığını aktaran Sayğın, raporda esnafın sınır kapısıyla ilgili sorunlarını şöyle anlattı:

“Van bir sınır kenti olmasına rağmen, bu sınır kenti olmasının avantajlarından hiçbir zaman tam olarak faydalanamamıştır. İran ile olan ticaret hacmimiz sınır kenti olmayan illerin bile gerisinde kalmıştır. Bu noktada uzunca bir süredir modernizasyonu yapılan sınır kapısı ve ulaşım yolları ile resmi sorunlar büyük ölçüde giderilmiş, ancak halen faal bir ticaret hacmimiz olmamıştır. Sınır ticareti ilimiz için hayati öneme sahip olup, tam anlamıyla bir ticaretin yapılması durumunda, ilimiz Türkiye’nin en gelişmiş illeri arasına girebilecek bir noktaya gelecektir. İran’dan gelen turistler ilimizse ulaşım noktasında sorunlar yaşamaktadır. İran’dan gelen turistlere halkımızın bakış açısı sorunludur. Karşılıklı saygı ve güven ortamı oluşturulmalıdır. Bunun için hükümet ve Belediye başkanlığının yapması gerekenler bulunmaktadır.”

 

“BAVUL TİCARETİNİ ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI”

Esnafın sınır kapısından faydalanması için düzenlemeler yapılması gerektiğini aktaran Sayğın, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Hükümet İran ile resmi ziyaretler gerçekleştirmeli ve bu ziyaretlere işadamları da dahil edilerek ekonomi anlaşmaları ve protokolleri yapmalıdır. Karşılıklı ticaret kolaylıkları sağlanmalıdır. Gümrük vergileri ile ilgili karşılıklı anlaşmalar yapılmalıdır. Sınır ticaretinde ürün çeşit ve miktarı açısından konulan sınırlama ve kotalar kaldırılmalıdır. Gümrük kapılarında vasıflı elemanlar çalıştırılmalıdır. Ulaşım noktasında İran’dan kendi araçlarıyla gelemeyen insanların, ilimize rahatlıkla ulaşması için Belediye tarafından otobüs seferleri konulmalıdır. Öyle ki sabah İran’dan gelen turist akşam tekrar evine dönebilmelidir. Bunun için otogar alt yapısı oluşturulmalıdır. Günü birlik turist ve bavul ticareti önündeki engeller kaldırılmalıdır. Kayıt altına alınarak buna izin verilmelidir. Turistlere karşı saygısızca tutum ve hareketler engellenmeli cezai yaptırıma tabi tutulmalıdır. İlimizde yapılan fuar ve kampanyalara destek verilmelidir. Bunların sayısı arttırılmalıdır. Yol güvenliği sağlanmalıdır. Gelen turistlerin can ve mal güvenlikleri teminat altına alınmalıdır. Sınır ticareti konusunda İş-Kur kapsamında kurslar açılmalıdır. Kurs süresi boyunca kursiyerlere ücret ödenmelidir.”

 

 

DEMİRYOLU PROJESİ GELİŞTİRMELİ

“Otellerin kalitesi ve kapasitesi arttırılmalıdır. İran Van arası günlük uçak seferleri konulmalıdır. Sınır bölgelerinde serbest ticaret bölgeleri oluşturulmalı, bu yolla komşu ülkelerle ticaret hacmi arttırılmalıdır. Ayrıca daha çok ihraç edilen ürünlerin sınır bölgelerine yakın yerlerde üretimi teşvik edilmelidir. Sınır ticaretinin gelişmesi için komşu ülkelere pasaportsuz seyahatin altyapısı hazırlanmalıdır. Sınır komşusu ülkeler ile ulaşımın daha ucuz ve güvenli yapılabilmesi için deniz ve demiryolu ulaşımına ilişkin ortak projeler geliştirilmedir. Bu projelerin hızlı bir şekilde tamamlanarak hizmete alınması sağlanmalı ve mevcut karayollarının kalitesi arttırılmadır.”

 

“KENTİN TRAFİĞİ KİLİTLENMİŞ”

Hüda-Par İl Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda esnaf ve vatandaşların otogar ve ulaşım sorununa verdiği tepkiye de yer verildi. Raporu okuyan İl Başkanı Rasim Sayğın, “İlimizde ulaşım sorunu 2 boyutludur. Bunlardan biri şehirlerarası ulaşım diğeri ise şehir içi ulaşımdır. Eski otogar ihtiyaçlara cevap vermediği gibi, ilimize yakışmayan bir görüntü de oluşturmaktadır. Van’a gelen misafirlerin ilk edindiği izlenim çok hoş değildir. Şehir içi ulaşım ise kendi içinde birçok karmaşa oluşturmuştur. Öncelikle mevcut taşıma sistemi trafiği çözücü mahiyette değildir. Beşyol’un tek merkez haline dönüşmesi, şehir içi taşıma araçlarının bu bölgede konuşlanması ve çıkışlarını buradan yapması trafiği kilitlemektedir. Cumhuriyet caddesinin otopark şeklinde kullanılması buradaki yoğunluğu arttırmaktadır. Şehir içinde yeteri kadar otopark bulunmamaktadır. İskele caddesinin tek yönlü trafiği oradaki trafik yoğunluğunu azaltsa da bu sefer orada bulunan esnaf  iş yapamaz hale gelmiştir. Üniversite, Organize Sanayi ve TOKİ’lere ulaşım sorunludur. Ulaşımın minibüs ve otobüslerle sınırlandırılması ulaşımı zorlamaktadır.

 

 

“ÇEVRE YOLU TAMAMLANMALI”

Çözüm önerilerindeki en önemli maddenin çevre yolu olduğunu aktaran Saygın diğer çözüm önerilerini de şöyle sıraladı:  “Çevre yolu derhal tamamlanmalıdır. Şehirlerarası otobüs terminali şehir dışına çıkarılmalı ve çevre yolu üzerine konumlandırılmalıdır. Çevre yolu ile İpekyolu’nu birbirine bağlayan alternatif yollar oluşturulmalıdır. Şehir merkezine giriş çıkışların sağlanabileceği alternatif yollar oluşturulmalıdır. Akköprü dere yolu eski devlet hastanesi önünden birbirine bağlanmalı ve böylelikle Beşyola giriş yapmaksızın alternatif trafik akışı sağlanabilecektir. Şehir içi taşıma araçları park yerleri merkezden çıkarılmalıdır. Buralardan sadece ring veya yolcu alıp kalkma şeklinde durak yerleri oluşturulmalıdır.”

 

TRAMVAY GELSİN, ALT GEÇİTLER ARTSIN

“Edremit, Van ve Üniversite tramvay yolu uluşturulmalıdır. Zamanla bu şehrin diğer yerlerine de bağlanmalıdır. Üniversite TOKİ ve Organize Sanayi Bölgelerine ek seferler konulmalıdır. Şehir içinde otopark sayıları arttırılmalıdır. Seyyar satıcılar için şehir içinde alternatif pazar yerleri kurulmalı ve sonrasında ise bunların şehir içinde satış yapmalarına izin verilmemelidir. Büyük alışveriş merkezleri şehir dışına yapılmalıdır. İskele caddesi genişletilerek çift şeritli hale getirilmeli, bu yapılırken de görselliğe dikkat edilmeli, cadde boyu araç parkına kesinlikle müsaade edilmemelidir. Trafiğin rahat akışı için merkeze yakın trafik ışıkları kaldırılmalı onun yerine araç alt geçitleri oluşturulmalıdır. Karayolları kavşağı derhal köprülü kavşak alt geçit şeklinde yapılmalıdır.”

 

STADYUM ÇEVRE YOLUNA YAPILMALI

“Gerek İskele Caddesi gerekse de İpekyolu üzerindeki yoğunluk büyük ölçüde buradaki yoğunluktan etkilenmektedir. İskele Caddesi, Sıhke Caddesi, Maraş Caddesi, İki Nisan Caddesi ve Şabaniye Caddesini bir birine bağlayan yollar genişletilmelidir. Bağlantı noktaları oluşturulmalıdır. Özellikle Şabaniye Caddesini diğer caddelere bağlayan bir yol bulunmaması büyük eksikliktir. Cumhuriyet Caddesi ve Maraş Caddesi üzerine araçların park yapmasına izin verilmemelidir. Stadyum şehir dışına yapılmalıdır. Mevcut yerinde daha büyük bir stadyum yapılması Van iline yapılacak iyilik değil kötülüktür. Buraya yapılacak stadyum trafik ve şehircilik anlayışı açısından şehri boğacaktır. Stadyum muhakkak çevre yolu civarına yapılmalıdır. Mevcut yerine geniş meydanlar oluşturulmalıdır. Şehir merkezine giriş yeri olması nedeni ile tam bir vitrin olacak şekilde dizayn edilmelidir. Oraya yapılacak cami ve estetiği bozmayacak alışveriş-sosyal alan merkezleri ve yeşil alan şehrimize renk katacaktır.”

 

“GÜVENLİK YATIRIMLARI ENGELLİYOR”

10 başlık halinde hazırlanan raporun 6’ncı bölümünde kentin güvenlik sorununun ele alındığını ifade eden Sayğın, “Şüphesiz ki ilimizdeki temel ekonomik sorunların kaynağında güvenlik sorunu yatmaktadır. Güvenlikten kaynaklı endişeler nedeni ile yatırımlar yapılmamakta, turistler gelmemektedirler. İnsanlarımız harcama yapmak yerine paralarını cebinde tutmayı tercih etmektedirler.” Diyerek çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı:

“Kürt sorununa derhal çözüm bulunmalıdır. İlimize yatırım yapacak iş adamlarına can ve mal güvenliği garantisi verilmelidir. İlimize ticaret veya gezi amaçlı gelenlerin can ve mal güvenliği sağlanmalıdır. Şehir içerisinde esnafın ve vatandaşın güvenliğini sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Bu yapılırken hem şehir içinde korsan veya şiddet içerikli eylemlere izin verilmemeli hem de şehir içinde uygun yerlerde güvenlik tedbirleri alınmalıdır. Güvenlik araçları göze batmayacak şekilde konumlandırılmalı, mümkünse yoğun alışveriş yapılan yerlerin dışında tutulmalıdır. Esnafın dükkanının önü park yeri olarak kullanılmamalıdır. Kamu düzeni sağlanmalıdır. Kepenk kapatma ve buna benzer eylemlere izin verilmemelidir. Şehirlerarası veya ülkeler arası ulaşım yapan araçların güvenle şehrimize gelmesi için yollarda güvenlik sağlanmalıdır.”

 

“İMAR MÜDÜRLÜĞÜ LAĞVEDİLMELİDİR”

2011 yılında yaşanan depremlerin ardından kentin halen bir imar planı olmadığını söyleyen Sayğın, sorun ve çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Sayğın, “Şehrimiz deprem geçirmesine ve üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen halen imar ve ruhsat problemleri aşılabilmiş değildir. Yeni imar yerleri ve ruhsat alımlarında ciddi sorunlarla karşılaşılmaktadır.” Diyerek çözüm önerilerini de sıraladı. “İlimizde halen imarı yapılmamış ve gelişmeye müsait yerlerimiz bulunmaktadır. Buralardaki imar problemleri derhal giderilmeli ve yatırımcının önünü göreceği net bir imar yapılmalıdır. 18’nci madde uygulaması halkı ciddi anlamda rahatsız etmektedir. Vatandaşlarımızın mülküne el konulurken bunun değeri verilmemekte, götürülüp bilmediği tanımadığı insanların arazisine ortak yapılmaktadır. Bu hem arazisine el konulanı hem de kendisine ortak yapılana ciddi zararlar vermektedir. Çoğu zaman da huzuru bozacak husumetlerin oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Birçok tamamlanmış yapı sırf bu nedenle kat mülkiyeti tapularını alamamaktadır.”

 

EDREMİT’İN ALTYAPISI BİLE YOK

“Yine birçok gayrimenkul yine bu sebeple yatırıma açılamamaktadır. Bu uygulamadan vazgeçilmelidir. İnşaat ruhsatı almak çok zorlaştırılmıştır. Gereksiz engellemeler devam ettirilmektedir. İmar müdürlüğü tüm personeliyle birlikte lağvedilmelidir. Yerine yeniden yatıma yönelik çaba içerisinde olan, ranttan uzak, hizmet ehli insanlar getirilmelidir. Belediyeler bu yönüyle yatırımın önünü açmalıdırlar. İlimizde halen bir alt yapıya kavuşmayan ilçeler bulunmaktadır. İlimizin turizm ilçesi olan Edremit’te halen alt yapı sistemi yoktur. Derhâl yapılmalıdır. Halen tonlarca atık temizlenmeden Vangölü’ne akıtılmaktadır. Derhâl sağlıklı bir arıtma tesisi oluşturulmalıdır. İskele Caddesi Edremit hattı sahil turizm kazandırılmalıdır. Oralarda sahil ve yol çalışması yapılmalıdır. İşletmelere açılmalıdır.”

 

“EĞİTİMLER TAKİP EDİLMELİ”

Çırakların Mesleki ve Ahlaki Eğitimleriyle ilgili de rapor hazırlandığını aktaran Sayğın, “İlimizde esnafların yanında çalışan çırakların eğitimi gözetim altına alınmalıdır. Yanında çıraklık yaptığı ustanın ona birikimlerini aktaracak şekilde bir takip yapılması gerekmektedir. Sırf çalıştırmak veya işçi patron ilişkisinin üzerinde öğrenci öğretmen ilişkisi de oluşturulmalıdır. Çıraklık okullarında mesleki eğitim yanında ahlaki eğitimde yapılmalıdır. Temel değerlerimiz ve ahilik kuralları öğretilmelidir. İş-Kur iş yeri eğitim kursu kapsamında işe alınanlar sıkı takip edilmeli ve gerçekten de mesleki kazanım sağlayacak şekilde bir çalışma yapılmasına özen gösterilmelidir. Amaç dışı çalışmalara izin verilmemelidir. Örneğin İş-Kur eğitim kursu kapsamında işe alınanlardan bir kısmı marketler de poşet doldurma işi ile uğraşmaktadır.” Dedi.

 

“TEKSTİLKENTE YATIRIMCI DAVET EDİLMELİ”

9 sayfa olarak hazırlanan raporun sonunca Tekstilkent ve yüksek kiralarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkan Sayğın, “Tekstilkent kuruluş amaç ve hedeflerine ulaşması için sıkı takip edilmeli ve yatırımcı davet edilmelidir. Hedeflenen 7 bin istihdam hedefinin sağlanması için çalışma yapılmalıdır. Tekstilkent kurulduktan bu güne kadar alt yapı ve üst yapı çalışması tamamlanmamıştır. Halen gelen tırlar iş yeri önüne özellikle kışın gidememektedirler. Yollar dar ve yetersiz. Asfalt olmadığından kışın ciddi problemler yaşanmaktadır. Yapılan ziyaretlerde kışın çoğunlukla Tekstilkent girişinde kar veya çamura saplanmış araçlarla karşılaşılmış ve esnaf ciddi rahatsızlığını dile getirmiştir.” Dedi.

 

“ALTERNATİF TİCARİ ALANLAR OLUŞTURULMALI”

Görüştükleri esnafların çoğunluğunun yüksek kiralardan şikayet ettiğini ifade eden Sayğın sözlerini şöyle tamamladı: “Şehrimizin bir diğer problemi ise dar alana sıkışmış ticari alanlar nedeni ile kira fiyatlarının oldukça yüksek olmasıdır. Bu da iş yapmak isteyen esnafı engellemektedir. Bu sorunun çözümü için Cumhuriyet Caddesi ve Maraş Caddesi dışında alternatif ticari alanlar oluşturulmalıdır. Yapılacak bu alanlara esnafın gelmesi için öncelikle ticari kazanç yapabileceği bir görünüm arz etmesi gerekmektedir. Bunun içinde halkı oraya çekecek cazip sosyal alanlar oluşturulmalıdır. Ünlü markaların oralarda yatırım yapması için cazip teşvikler yapılmalıdır. İskele Caddesi iyi bir alternatiftir. Orada gerekli yatırım koşulları oluşturulmalıdır. Örneğin yol sorunu çözülmelidir. Belli iş grupları oraya toplanabilir. Örneğin geçmişte kahvaltıcıların o bölgeye taşınması teklif edilmişti. Bu makul bir taleptir ve oraya canlandıracaktır.”


ŞEHRİVAN EKONOMİ: ORHAN AŞAN

Editör: TE Bilisim