Türkiye'nin yaşanan mevcut sorunlarına çözüm için alternatif parti olarak "Yeni Yaşam" sloganıyla seçimlere girecek olan HDP, Türkiye'nin 81 kentinde farklı halk, inanç ve kültür kesimlerinden adaylarla seçime hazırlanıyor. Partilerin aday listelerinin açıklanmasının ardından farklılıkların bir aradanlığıyla dikkatleri üzerine toplayan HDP listesinde, Türkiye'nin tüm renkleri yer alıyor. Adaylar arasında en dikkat çekici isimlerden birisi de HDP'nin Diyarbakır adayı Nimetullah Erdoğmuş.

Erdoğmuş'un adaylığının dikkat çekmesi ise, adaylık sürecinden önce 4 yıl boyunca Diyarbakır Müftülüğü başta olmak üzere çeşitli kentlerde bu görevi icra etmiş olması. 1999 yılında yapılan milletvekili genel seçimlerinde ANAP'tan Diyarbakır milletvekilli seçilen Abdulbaki Erdoğmuş'un kardeşi olan Nimettullah Erdoğmuş, 1959 yılında Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Meşedalı köyünde dünyaya geldi. İlkokulu Genç ilçesinde tamamlayan Erdoğmuş, orta ve liseyi ise Diyarbakır'da tamamladı. Babasının 1950'li dönemlerde köyde medrese eğitim vermesinden etkilenen Erdoğmuş, ilahiyatla ilgilenmeye başladı ve daha sonra Diyarbakır'da İmam Hatip Lisesi'ni okudu. Diyarbakır'da okuduğu sırada camilerde "imam odası" olarak tanımlanan yerlerde arkadaş çevresiyle dini sohbetler yürüten Erdoğmuş, Erzurum'da sonradan İlahiyat Fakültesi'ne dönüştürülen Yüksek İslam Enstitüsü'nde eğitimini sürdürdü. Erdoğmuş, kendi deyimiyle babasından aldığı medrese eğitimini Diyarbakır'da imamlık yaparak tamamladı. Dört yıllık imamlık görevinin ardından eğitim amacıyla Kahire'ye giden Erdoğmuş, iki yıl boyunca burada dini eğitim aldı. Kahire dönüşü Ankara'da Diyanet İşleri Başkanlığı'nda memur olarak çalışmaya başlayan Erdoğmuş, ardından da müftlük atamasıyla birlikte ilk olarak Elazığ'ın Maden ilçesinde göreve başladı. 1997'de de Baskil ilçe müftülüğüne atanan Erdoğmuş, 2002'de Elazığ, 2005'te de Kilis Müftülüğü ve 2011 yılından sonrada Diyarbakır Müftülüğü'nü görevini yürüttü. 

Müftüyken cezaevinde Hatip Dicle ve siyasi tutsakları ziyaret etti

Erdoğmuş, müftülük görevini sürdürdüğü sırada bölgedeki sivil itaatsizlik eylemleri kapsamındaki Cuma namazlarının hayata geçirilmesinin ardından bunu organize eden imamlarla olan temaslarıyla da gündeme gelmişti. Yine Erdoğmuş, bir keresinde de Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında gittiği Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde adli tutsaklarla bir araya gelmiş ardından da cezaevi yönetimince "Onları da görecek misiniz?" şeklinde yadırganmasına rağmen aralarında Hatip Dicle'nin de bulunduğu siyasi tutsakları da ziyaret etmişti. Erdoğmuş, sivil Cuma namazlarının ardından da Kürtçe vaazın kentte hayata geçmesi için de girişimlerde bulundu. 

HDP geleneğinde bir ilk oldu

Adaylık sürecine kadar 4 yıl boyunca bu görevini sürdüren Erdoğmuş, milletvekilliği adaylığı için istifa etme tarihi olan 10 Şubat günü mesai bitimine 5 dakika kala istifa dilekçesini valiliğe sundu. Erdoğmuş'un istifası kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, kendisi gibi 6 kenttin müftüsü de adaylık için istifa etti. Diğer müftülerin isimleri AKP kulislerinde dolaşırken, Erdoğmuş kendi deyimiyle "Vicdanımın sesini dinledim" diyerek HDP'ye başvuruda bulundu. HDP'nin geldiği siyasi gelenekte ilk kez böylesi bir görevden adaylık başvurusu olurken, Erdoğmuş'un adaylığının kesinleşmesi başta görev yaptığı Diyarbakır olmak üzere ülke genelinde de olumlu karşılanarak, HDP'nin kapsayıcılığı da bir kez daha kendini göstermiş oldu.

Erdoğmuş, "Türkiye'nin bir bütün fotoğrafı" diye tanımladığı HDP'yi neden tercih ettiğini ve HDP'nin "Yeni Yaşam" projelerini DİHA'dan Hayri Demir'e değerlendirdi. 

'Vicdanımı dinleyerek başvuruda bulundum'

Erdoğmuş, konumu itibariyle siyaseti yakından izleyen ancak günlük politik tercihlerden de bir o kadar uzak duran konumdan HDP adaylığına geçiş sürecini şöyle özetledi: "Diyarbakır'da vatandaşın kısmen bizi bu konuda eksik görerek kendilerinin programladığı Cuma namazları vardı. O dönem ki kimi açıklamalarımın ardından bunu organize edenlerle aramızda bir diyalog ve ilişkilenmeler gelişti. Bu şekilde Diyarbakır'da herkesin müftüsü olmaya çalıştım. Birilerinin hoşuna gider diye bir pozisyon takınamazdım. Herhangi siyasi ve politik duruş sergileyemem. Benim hizmet edeceğim en önemli nokta bu hizmeti verirken herkese eşit mesafede sunabilmekti. Bunlar Diyarbakır'da müftülük hizmetleri ve vatandaşların problemleri birbirinden ayrıştırılarak değil de aynı sorunlar içerisinde çözüme kavuşturulmayı getirdi. Bunlarla kendimizi ilgilendirme sorumluluğunda gördük. Yeteri kadar hizmet verebildik mi öyle bir iddiam yok ama bu alana yabancı kalmadık. Görev süremizde böyle geçti. Dört yılın sonunda da aday adaylığı için istifa sürecinde son gün başvuruya beş dakika kala başvuru da bulundum. Bir an da olunca tartışmaları da beraberinde getirdi. Siyaset deyince insanların aklına çok farklı şeyler geliyor. Ben etrafıma danışsaydım zaten kimse onaylamayacaktı. Bana yöneltilen hiç mi kimseye danışmadın soruna vicdanıma danıştım yanıtını verdim." 

HDP'yi tercih etmesinin nedeni 

Niçin HDP'yi tercih ettiği yönündeki soruyu yanıtlayan Erdoğmuş, bunu iki nedene bağladı. Erdoğmuş, HDP'yi tercih etmesinin temel nedenini HDP'yi normal bir siyasi parti olmadığını ve bir zemin üzerinde yeşeren bir proje olmasından kaynaklı tercih ettiğini söyledi. Bu zeminin acılar üzerine kurulan bir zemin olduğuna işaret eden Erdoğmuş, HDP'ye sadece bir parti olarak bakılmaması gerektiğini de sözlerine ekledi. HDP'nin bu zemininden ve üzerine kurulduğu köklerinden etkilenerek başvuruda bulunduğunu paylaşan Erdoğmuş, "İnsan ruhu özgürlükten mahrum kalınca tanımı ve tarifi olmayan büyük acılar yaşıyor. Benim o köklerinde gördüğüm manevi ızdırap da budur. Onun için hem ruhi manevi ızdırabı hem yaşanan tarihi acıların ve günümüze kadar aralıksız süre gelen onlarca yılın acılarının birlikte oluşturduğu bir zeminin üzerinde yeşeren bir partidir HDP. Bu parti tamamen ezilenlerin partisi olduğunu da ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı. 

'HDP bütün kesimleri temsil ediyor'

HDP'nin tüm kesimleri içinde barındıran bir yapı olmasına ilişkin de konuşan Erdoğmuş, "Biz Türkiye'nin bütün kesimlerini hakiki olarak temsil etmek istiyoruz. Sadece göz boyama şeklinde değil. Aday listeleri bunu gösteriyor. Alevi, Sünnî, Ermeni, Êzidî var. Değişik kesimlerden ve sınıflardan asker annesinden gerilla annesine yani Türkiye'nin bir bütün fotoğrafını bu parti kendi izlediği yolda pusulasının tamamen merkezine koymuş. Bundan dolayı da bu partinin Türkiye'de hem söylem olarak insanlara sunacağı çok şey var hem de sorunları çözüme kavuşturacak bir alternatif olacak. Bu parçalar birbirini tamamlayacak ve bu da sorunlara cevap olacak bir konuma dönüşecek" diye kaydetti. 

'HDP, Ortadoğu'ya bir model olacak'

Erdoğmuş, hem seçim süreci hem de sonrasında sadece "Yeni Yaşam" diyerek insanlara üçüncü bir yol önermediklerini, bu yürüyüşte gelecekle ilgili yapılacaklar konusunda da pratikle bir taahhütte bulundukların belirterek, bu yürüyüşte yeni yeşeren HDP'nin ülkenin sorunların çözebilecek ve Ortadoğu'daki bu kaostan çıkış noktasında da yeni bir yaşam modelini ortaya koyacağını söyledi. 

Editör: TE Bilisim