ŞEHRİVAN GÜNCEL / ORHAN AŞAN - İmam nikahlı eşi tarafından 17 yıl şiddet gören, işkenceye maruz kalan ve 11 parmağı kesilen Gülfidan Sepil, gördüğü işkence sonucu Ankara'dan kaçarak Van'daki ağabeyine sığındı. 5 çocuk annesi Sepil, savcılığa başvurarak işkenceci eşinin bir an önce yakalanmasını istiyor.   


Şanlıurfalı Gülfidan Sepil, 17 yıl önce görücü usulu ile tanıştığı Gaziantepli imam nikahlı eşi Tayfur Çeliktop ile evlendi. Evlendikten sonra Ankara'nın Dikmen semtine yerleşen aile hurdacılık yaparak geçimini sağlamaya başladı. En büyüğü 16 yaşında 5 çocuğu olan Gülfidan Sepil, evliliğin ilk yıllarından itibaren sürekli olarak şiddet görmeye başladı. Yaşadığı şiddeti ilk zamanlar kimseye anlatamayan Sepil, şiddet uygulayan eşi tarafından ailesiyle de görüştürülmedi. Çocuklar da zaman zaman baba Tayfur Çeliktop'un şiddetine maruz kaldı. Birçok kez eşinden şikayetçi olan Gülfidan Sepil, kocasının asker kaçağı olduğunu ve sahte kimliklerle gezdiğini söyledi.

 


11 PARMAĞI KESİLDİ

Evlendiği günden beri sürekli şiddet gördüğünü iddia eden Gülfidan Sepil, kocasının başına silah dayayarak istemediği şeyleri söylemesini ve yapmasını istediğini belirterek, "18 yaşında evlendim. Eşim Gaziantepli. 17 senedir sürekli şiddet görüyorum. Beni dövüyor, kavga ediyoruz. Bir gün iyi, bir gün kötü günümüz geçiyordu. 5 çocuğum var. Evlendikten sonra Gaziantep'ten Ankara'ya gittik. Eşim burada hurdacılık yapmaya başladı. Beni sürekli dövüyordu. En son 5 ay önce parmaklarımı ve ellerimi bağlayarak vücuduma elektirik verdi. Kafamada sert bir cisimle vurduğu için bayılmışım.  Bu sırada korktuğu için annesini ve ailesini aramış. Onlarda beni apartopar alarak Gaziantepe getirererek özel bir hastaneye yatırmışlar. Gördüğüm işkence nedeniyle de burada el ve ayaklarımdaki 11 parmağım doktorlar tarafından kesildi."dedi. 


Hastanede tedavi görürken gelen polislere kocasından gördüğü işkenceyi anlatığını da belirten 36 yaşındaki Sepil, kocasının bu sırada da yakalanmadığını ve kaçmayı başardığını söyledi. Hastaneden taburcu olup, Gaziantep'te yaşayan kayınvalidesinin evinde bulunurkende kocasının tehditlerine maruz kaldığını, silahla tehdit edildiği için kendisini soran yakınlarına iyi olduğunu söylemek zorunda kaldığını, iyleştikten sonra da kocası ve çocukları ile birlikte Ankara'ya döndüklerini söyledi. Burada da şiddet görmeye devam ettiğini ve bir fırsatını bulup Van'a kaçmayı başardığını anlatan Sepil, şöyle konuştu: 


"Ankara'ya döndükten sonra her zamanki gibi yine beni dövmeye başladı. Dövdükten sonra kızım da 'Anne git kendini kurtar' dedi. Çocuklarımda korkuyor polisleri arayamıyor, çünkü çocuklarıma da şiddet gösteriyordu. Eşim beni dövüp evden çıktıkan sonra kapıyı açtım, kendimi sokağa attım. Kulağım patlamıştı, kulağımdan kan akıyordu, bayılmışım. O sırada sokaktan geçen bir kadının ambulansı araması sonucu gözümü hastanede açtım. Beni  Numune Hastanesine yatırdılar ve 1 gece hastanede kaldım. Sabah olunca Yıldız Karakoluna gittim. Daha sonra avukat geldi. Avukata bütün olanları, beni 5 ay boyunca odada bağladığını, gördüğüm şiddeti, işkenceyi anlattım. Karakoldan ayrılıncada eve gitmek yerine Van'a geldim. Van'ndaki abime sığındım. Kocamın ömür boyu sürünmesini istiyorum. Cezasını çeksin istiyorum. Davacıyım, şikayetçiyim. O cezaevine girerse ben çocuklarıma bakarım." 

 


SEPİL'DEN CUMHURBAŞKANINA ÇAĞRI

Ağabeyi tarafından Van Adliyesine götürülen Gülfidan Sepil burada da suç duyurusunda bulundu. Gülfidan ve ağabeyi Lami Sepil savcılığa verdikleri ifadenin ardından Van Yaşam, Kadın, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi'ne (Yaka-Koop) başvurdu. Kardeşinin gördüğü şiddetten kısa süre önce haberdar olduğunu belirten ağabey Lami Sepil ise şöyle konuştu:  

"Yakllaşık 4 ay önce kız kardeşimin kocası tarafından şiddet gördüğünü duydum. Van'dan Gaziantep'e gittim. Suç duyurusunda bulundum. Polislerle beraber sokak sokak evlerini aradım, hastaneye gittim bir türlü bulamadım. O zaman kendisi kız kardeşime bir ev kiralayarak, özel sağlık kuruluşlarında kardeşimi tedavi ettiriyormuş. Ben kendisine telefon açtım kız kardeşime ne yaptığını sordum. Kız kardeşimin bir şeyinin olmadığın söyledi. Kız kardeşimi yalnız 2 kez benimle konuşturdu. Sonra öğreniyorum ki kız kardeşimin başına silah dayamış. Kardeşim de bu nedenle 'ben iyiyim, sağlığım yerinde" diyormuş. Bende kardeşim iyiyse bana göstermesini istedim. Daha sonra kendisinin Kayseri'de olduğunu söyledi. Kayseri'ye gittim, Tokat'tayım dedi oraya gittim. Ben haftalarca, aylarca arabamda yattım kardeşimi görmek için. 4 gün önce Başsavcılık özel kalemi beni aradı. Arayan kişi kardeşimin devlet güvencesi altında olduğunu söyledi. Kardeşimi hastaneye götürdüklerini, darp edildiğini söylediler. Van Cumhuriyet Başsavcılğına da olayı analttık. Devlete sığındık, inşallah devlet bu işin peşini bırakmaz. Devletimiz ne yaparsa onun arkasındayız. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu duysun." 

 


BÖYLE ŞİDDET GÖRMEDİM

Gülfidan Sepil'in başvurduğu Van Yaşam, Kadın, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi aktivisti Gülmay Gümüşhan, 15 yıldır kadına yönelik şiddet alanında çalışma yaptığını, bugüne kadar böylesi bir olayla karşılaşmadığını söyledi. Gümüşhan, "Gülfidan bize müracaat etti. Tabi müracaatında söylediği esastır. Bir kadın başvurusunu esas alarak dinledik. Biz Yaka-Koop olarak yaklaşık 15 yıldır kadına yönelik şiddet alanında çalışıyoruz. Gülfidan'ı gördüğümde resmen aklım tutuldu. Bir insan böyle bir duruma getirilir mi? Burada aslında o kadar çok suçlu var ki. Kayınvalidesi, kayınları, bunu duyup ihbar etmeyen komşuları ve ailesi. Biz çocuklarımızı evlendirdiğimiz zaman çok da arayıp sormuyoruz. Gülfidan'ın kafası yarılıyor Gaziantep'te hastaneye götürülüyor ve parayla kapatılıyor. Toplum olarak bu şiddeti gördüğümüz zaman çok kayıtsız kalıyoruz. Gülfidan'ın davasını Yaka Koop olarak biz takip edeceğiz. Yaka Koop'un gönüllü avukatları Helin Özgökçe ve Deniz Işık ile beraber olayın takipçisi olacağız. Bu adamın yakalanıp en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz." dedi.

 

 

Editör: TE Bilisim