ŞEHRİVAN GÜNCEL: ÖNDER ALTINAL / MERAL YILDIZ - Dostluk Grubu Van’da düzenlediği program çerçevesinde Van basını ile bir araya geldi. Dostluk Grubu çalışmalarını anlattı, basının sorularını dinledi.

 

3 gündür Van’da bir takım yardım kampanyaları ve Kasım ayı toplantıları için Van’da bulunan Dostluk Grubu dün kentteki yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya geldi. Dostluk Grubu yöneticilerinin çalışmalarını anlattığı toplantıda, Özalp İlçesi’nde yaşayan Aydın ailesi de yer aldı. Yardım kampanyalarının, Van’ın sorunlarının konuşulduğu toplantıda ayrıca yatırımlar hakkında da konuşmalar yapıldı. Van’a yapılması planlanan 500 milyon avroluk MDF Fabrikasının da konuşulduğu toplantıda, birçok soruya da cevap verildi.

 

 

AVI: 2 GÜNDÜR BURADAYIZ

Toplantıda ilk olarak konuşan Wilco Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Avcı şunları söyledi: “Kasım ayı buluşmalarımızı İstanbul ve Ankara’da farklı lokasyonlarda gerçekleştiriyoruz. Bu buluşmamızı da sevgili gazeteci arkadaşımız İshak Kara sayesinde gerçekleştiriyoruz. İki gündür buradayız. Dün akşam burada Van TSO Başkanımız, Van OSB başkanımız, sayın rektörümüz ve KOSGEB başkanımızın katılımıyla Kasım ayı buluşmamızı gerçekleştirdik. Dostluk gurubu ile ilgili bilgi vereceğiz. Bir tapu taktimizi olacak.”

 

 

DİCLE: İŞ İNSANLARIYIZ

Ardından konuşan Dostluk Grubu üyesi Murat Dicle, “Basının bu kadar ilgi göstermesi bizi onurlandırdı açıkçası. Dostluk gurubu 25 iş adamından ve Van’da ile İstanbul’da ikamet eden insanlardan oluşuyor. Bu gurubun temel gayesi Van dışında Van lobisi oluşturmak. Dostluk gurubunun bir kurumsal kimlik çalışması var. Yurtiçi ve yurt dışında gıda, ulaşım, tekstil, akaryakıt, turizm, hizmet, medikal, danışmanlık, lojistik, ihracat, finans ve inşaat alanlarında faaliyet gösteren kuruluşlarımızdan aktif yöneticilik yapan iş insanlarıyız. Ortak bir paydada buluşma gayesi ile bir araya geldik. Birbirine güveni gayesi ile bir araya geldik.” Dedi.

 

 

“FAYDA SAĞLAMAK İSTİYORUZ”

“Vizyonumuzda herhangi bir siyasi partinin aleyhine ve lehine hareket etmemek var” diyen Dicle şöyle konuştu: “Güçlü, etkin ve istikrarlı hale gelmek, ulaşılabilir durumda olmak, dostluk gurubunu bilinebilir bir marka haline getirmek, ekonomi ve ticaretin toplum yararı haline gelmesi için çalışmak, 10 yıl içerisinde iş dünyasının takip ettiği bir oluşum haline gelmek de vizyonlarımız arasında var. Misyonumuz ise ticari, iş, fikir ve tecrübe paylaşımlarıyla bireysel, potansiyel, birliktelikler ile ekonomik, toplumsal fikir çalıştaylarıyla kültürel, yardımlaşma ve dayanışma etkinlikleri ile sosyal, bilimsel ve birikimsel paylaşımlar ile eğitim alanında fayda sağlamak var.”

 

 

HEDEFLERİNİ TEK TEK AÇIKLADI

Ortak değerlerinin olduğuna değinen Dicle, “Bu değerlerimizi şöyle sıralayabiliriz. Dostluk, güvenilirlik ve saygınlık, gönüllülük, çoğulcu katılım, girişimcilik, mesleki ahlak, şeffaflık, yenilikçilik, bağımsızlık ve tarafsızlık, sürdürülebilir süreklilik, toplumsal duyarlılık, yöresel dayanışmadan çok bölgesel ve ulusal kalkınmaya önem vermek. Birde gurup olarak bir hedefimiz var. Hedeflerimiz ise, İstanbul ve Van STK’larında etkin hale gelmek, bölgesel genç girişimci kadınların projelerini desteklemek ve kazandırmak, iki yıl içerisinde gurup üyelerinin ortağı olacağı en az bir iş yeri sahibi olmak. Gurup üyelerinin birbirleri ile ticari ilişkilerini güçlü ve istikrarlı bir hale getirmek, dört yıl içerisinde en az 10 fakülteden öğrencilerin gurup üyelerinin burs desteği ile mezuniyetlerini sağlamak, kültürel, eğitsel kurslar vb. toplantılar düzenleyerek gurup üyelerinin bilinçlenmesini sağlamak. Yılda yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere en az 2 seyahat programı düzenlemek. Pazarlamanın önemini de kendi içimizde içselleştiriyoruz. Son olarak 5 yıl içerisinde komşu ülkelerle ticari ilişkilerin geliştirilmesi için dostluk konseylerinin oluşturulmasını hedefliyoruz.” İfadelerini kullandı.

 

 

BAŞIBÜYÜK: GÜZELLİĞİ TANITMAK İSTİYORUZ

Dostluk Grubu olarak güzel işler yapmak istediklerini söyleyen Sevgi Başıbüyük de şunları söyledi: “Biz dostluk gurubu olarak güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz. Sevgi Melekleri projesini büyük keyifle gerçekleştirdik. Mehmet Beyde bu konuda çok destek oldu bize. Biz Sevgi Melekleri olarak 18 okulumuzda 1200 çocuğumuza ulaştık. Çatak ilçemizde bir okulumuzu pilot bölge olarak seçtik. Bunun sebebi ise oranın güzelliğini tanıtmak. Bu projede bize destek olan Dostluk Gurubuna çok teşekkür ediyoruz.”

 

 

GÜMÜŞKAYA: ÖNCÜLÜK ETMESİ ÖNEMLİ

Grubun üyelerinden Hayrettin Gümüşkaya da, “Biz dostluk gurubu olarak çoğunluğumuz Van’da doğan ama doyduğu topraklarda yaşayan kişileriz. Birikimlerimizi paylaşma adına bir araya geldik. Biz dışarıdan memleketimize baktığımızda güzelliklerinin yanı sıra zorluklarının da olduğunu görebiliyoruz. Ama el birliği ile bu sorunların ortadan kalkacağına inanıyoruz. Sosyal ve kültürel yatırımlardan önce yöre insanların bizlere öncelik etmesi çok değerli ve önemlidir.” Diye konuştu.

 

 

“HELSİNKİ FORUMU ÖNEM ARZ EDİYOR”

Güçüşkaya konuşmasını şöyle tamamladı: “Bölgemiz için uzun zamandır yanlış imajdan kaynaklanan rekabet dezavantajımız bizim bu yönelimimizle birlikte daha farklı bir noktaya gelecektir. Bir ilin ulusal düzeyde reklamını yapacak önemli oluşumlar gerçekleştirilecek yatırımlar kadar önemlidir. Geçtiğimiz hafta burada gerçekleştirilen Helsinki Forumu bu açıdan önem arz ediyor. Düşüncelerde doğru bir algı oluşmadan adım atılmayacağını biliyoruz. Biz kendi bölgemizde çok olumlu ve güzel bir hava seziyoruz. Bunu paylaşıyoruz. Bölgede başarılı olacak oluşumların ve iş birliklerin oluşması ana hedefimizdir.”

 

KARA: AMACIMIZ REKLAM DEĞİL

Aileye en büyük yardımı dokunan Gazeteci İshak Kara da toplantı da bir konuşma yaptı. Kara, “Bana söylenecek pek bir söz kalmadı. Van’ın dostları umut vadediyor bu işe. İşimiz gereği bunu yapmamız gerekiyordu. Sırf reklam olsun ya da habercilik yapalım diye böyle bir yardımın içinde yer almadık. Biz gazeteciler olarak her zaman bu tür durumlarda insanların yanında olmak için varız. Gazetecilik bana göre bunu gerektiriyor.” Dedi.

 

 

“DAVUT VE UMUT’A, UMUT OLDUNUZ”

Kara şöyle devam etti: “Aileyi Sevda öğretmenin paylaşımının ardından gidip Özalp’te gördüm. Sonrasında Dostluk Grubu üyesi Adnan Bayram Beyle aileyi ziyaret ettik. Daha sonra Adnan Bey bu durumu Dostluk Grubu üyeleri ile paylaştı. O sırada Sevda Hanım ile birlikte Valilik kanalıyla bir yardım kampanyası başlattık. Bu kampanya sürecinde 60 bin liraya yakın bir para birikti. Geriye kalan parayı da Dostluk Grubu üyeleri karladı. Ben Dostluk Grubuna aileyi sahiplendikleri için kendilerine teşekkür ederim. Umut ve Davut’a umut oldunuz. Sizlere teşekkür ederim.”

 

 

MURAT: ARTIRMAYI DÜŞÜNÜYORUZ

Grubun artırılması ile ilgili bilgiler veren Murat Dicle, “Sadece Vanlı olarak değil Türkiye’nin de belli yerlerinde bildiğimiz, güvendiğimiz ve vizyonumuza katkı sunacak olan insanları aramıza alacağız. 25 kişiyle sınırlı kalmayacağız ama bunu kontrol edebilir şekilde bırakacağız. Yani çokta yükselme düşüncesi içindeyiz. Biz sınırımız olacak. Bu sınırımız maksimum 50 kişi olacak. Niyet okuma adına bir tasarrufumuz yok. Ancak biz siyasete hiçbir şekilde etki etmeyeceğimizi de belirtiyoruz. Bu üyelerimizin kendi kararıdır. Bizim grup olarak kimseyi desteklemek gibi bir durumumuz olamaz. Hepimiz iş insanıyız. Hepimizin fikirleri ve ideolojisi olabilir. Kimseyi kısıtlama gibi bir durumumuz yok. Ancak lehte ve aleyhte hiçbir siyasi partinin arkasında durma gibi bir durumumuz olamaz.” Şeklinde konuştu.

 

“AMAÇ SADECE YATIRIM DEĞİL”

Van’a yatırım yapılmasıyla ilgili konuşan Hayrettin Gümüşkaya şöyle konuştu: “Biz Dostluk Grubu olarak bir tarafımızda girişimci olan insanlardan oluşuyor. Ben konuşmamdan da bahsettim. Öncelikle ilimiz için fizibil olacak ve buraya geldiği zaman başarıyı yakalayacak projeleri oluşumuna yönelik çalışmalarımız var. Buradaki hedefimiz duygusal olarak biz ilimize gidelim ve yaptık, oldu demekten daha ziyade büyüklüğünü önemsemeden daha sürdürülebilir projeleri Van’da hayata geçirilmesi adına çalışmalar yapıyoruz. Cazibe Merkezleri kapsamında Van’da yatırım yapılmaya yönelik önemli projeler var. Bu olduğu durumda hedeflediğimiz projeleri Van’da hayata geçireceğiz.”

 

 

GÜMÜŞKAYA: VOTAŞ’A KATILABİLİRİZ

Gümüşkaya, “Sadece dışardan getirdiğimiz yatırımlara da bakmıyoruz. Van TSO’nun getirmiş olduğu VOTAŞ’ı devir alama durumu var. Biz buna dışardan katılım noktasında düşüncelerimiz var. Bu katılımın dışardan gelecek insanlar kadar yerel katılımlarla da desteklenmesi ve bu işletmelerin daha büyük oluşumların önünü açmasına vesile olmasına inanıyoruz. Ekonomik olarak şu anda bunu düşünüyor ve bu kapsamda çalışmalar yapıyoruz.” Dedi.

 

ÇETİN: LOBİCİLİK ÖNEMLİDİR

Lobicilikle ilgili soruya cevap veren Abdulnasır Çetin şu cevabı verdi: “Biz işadamıyız. Çocukluğumuzdan beri çalışıp geldiğimiz noktalar var. Bizi buluşturan sebeplerden bir tanesi aynı bölgenin işadamı grubuyuz. Ben Ankara’da yıllarca dernek girişimim oldu. Halende başkanlığını yaptığım 2 yer var. Bizim tek derdimiz lobicilik. Bizim bu konuda sıkıntılarımız var. Bunun da tek sebebi kendi iç kavgalarımızdan kurtulamıyoruz. Bundan kurtulabilirsek daha iyi işler olur. Hepimiz bir araya gelebilirsek biz bunu çok çok iyi bir şekilde yapabiliriz. Bunun en güzel örneği de Karadeniz lobiciliğidir. Lobicilik önemli yerlere gelecektir bu grupla birlikte yeter ki sizin destekleriniz olsun.”

 

 

BAŞIBÜYÜK: DESTEĞİMİZ HER ZAMAN OLACAK

Van’da eğitim seviyesi ve çocuklara destek olunması sorusuna cevap veren Sevgi Başıbüyük, “Biz komisyon olarak sadece eğitimi düşünmüyoruz. Eğitimi düşünürken, bütün çocuklarımızın gelecekte nasıl iyi noktada olurlar onu düşünüyoruz. Biz Van’ın eğitimde olduğu gibi uyuşturucu ve bağımlılıkta da Türkiye sıralamasında çok iyi yerlerde değil Komisyon olarak çalışmalarımız var. Bu anlamda seminerler yapacağız. Bunları sizlerle paylaşacağız. Hayata her bağladığımız çocuk Van’ın geleceğinde önemli söz sahibi olacak. Tiyatro ya da büyük bir etkinlikle sadece sözlerle değil oyunlar ve diğer şekilde uyuşturucunun ne kadar ürkütücü olduğunu çocuklara anlatacağız. Bunu ekip olarak yapacak ve sizlerle paylaşacağız.” Dedi.

 

200 MİLYON LİRALIK YATIRIM

Toplantıda son olarak MDF fabrikasının yapılması sorusuna cevap veren Mehmet Avcı şunları söyledi: “Cazibe Merkezleri Programı açıklanmadan ve belli olamadan biz Aralık ayı içerisinde dostlarımız ile birlikte Van’da bir MDF Fabrikası projesini kurmak istediğimiz dile getirdik. Bu program çıktığı zaman biz Cazibe Merkezlerine endeksli bir şekilde faydalanmak istediğimizi de dile getirdik. Cazibe Merkezleriyle ilgili Şubat ayında başvuru yaptığımızda projenin toplam maliyeti 200 milyon lira olarak başvuru yapıldı. Bunun kısmi olarak desteğini kamu karşılıyor. Burada bize avantaj sağlayan tek bir şey var. O da arazi tahsisi yapılıyor. Onun haricindeki tüm giderler kendi öz kaynaklarımız ile karşılanacak.”

 

AVCI: PROJEDEN BU YANA 9 AY

İlk başvurudan bu sürece 9 ay geçtiğine değinen Avcı, “Şubat ayından bugüne 9 ay geçti. Bu süre içerisinde yapmış olduğumuz girişimler oldu. Arsa tahsisi başvurumuz oldu. Bu konuda OSB ile görüşmeler yapıldı ve arazi yeri belirlendi. Wilco-Ayda Grubu kurduk. Bununla ilgili sermayeleri oluşturduk. Şu anda hazır bir şekilde bekliyoruz. Teşvik sürecinin gecikmesi sorunlarından bir tanesi ciddi anlamda başvuruların olmasıydı. Wilco-Ayda Grubunun başvurusu öncelikli projeler olarak değerlendiriliyor. Van’da ilk proje olarak biz değerlendiriliyoruz. Bir teşvik olursa bizim projemiz ilk olarak onaylanacak diye düşünüyoruz.” İfade etti.

 

TEŞVİK OLMAZSA YATIRIM OLUR MU?

“Teşvik olmazsa, yatırım olur mu?” sorusunu cevaplayan Avcı şöyle devam etti: “Teşvik olayı olmadığı zaman biz burada yatırım yapar mıyız? Elbette ki yaparız. Ancak aynı şekilde, aynı ölçekte yatırım yapar mıyız? Onu bilmiyoruz. Çünkü MDF bizim yaptığımız iş değil. Biz burada malı İran’dan Ayda Gruptan alıyor ve kendisi ile ortaklık yapıyoruz. Bu teşvik süreciyle ilgili bir kararımız olduğu için bekliyoruz. Ama teşvik olmazsa bunu tekrar değerlendirme yapmamız gerekiyor. Onlar adına şimdiden konuşmak istemiyorum. Elbette ki burada yatırımlar olacaktır. Ancak bu öyle bodozlama yatırım olmaması gerekiyor. Doğru bir yatırım olması gerekiyor. Doğru yatırım ve ihraç olacağı zaman doğru iş yaparsınız. Yoksa sadece yatırım olması çokta fark eden bir şey olmuyor.”

Editör: TE Bilisim