Son günlerde gündemden düşmeyen belediyelere kayyum atanması konusunu Van’da da tartışılmaya devam ederken, kayyum iddialarında adı en sık geçen Van’daki belediyeler için HDP lideri Demirtaş’tan sahiplenme çağrısı geldi. Van’da konuşan Demirtaş, STK’lara ve Vanlılara seslenerek: “Sahip çıkın” şeklinde seslendi.

 

Karayoluyla Ağrı'dan Van'a gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Kültür Merkezi yanındaki boş arazide kurulan iftar sofrasına katıldı. İftar yemeğinin ardından kürsüye çıkan Eşbaşkan Demirtaş ramazanın barışa vesile olmasını dileyerek konuşmasına başladı. Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini belirten Demirtaş, durumun bu hale gelmemesi için siyasi olarak her yolu denediklerini söyledi. Son zamanlarda gündemde olan dokunulmazlıklar ve belediyelere kayyum atamasıyla ilgili konuşan Eşbaşkan Demirtaş dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili ifade vermeye gitmeyeceklerini söyledi. Belediyelere kayyum atamasıyla ilgili de konuşan Demirtaş, “Seçimi kazanamıyorlar. Seçimle alamayacağı belediyeyi operasyonla kayyum hareketiyle almak istiyor. Buradan Van barosu, sanayi esnafı, STK temsilcilerine sesleniyorum. Çıkıp açıklama yapmalılar. Burayı halk seçti. Yerine memur atarsan çalışmayacaklarını söylesinler. Oraya atanacak memur belediye başkanı olamaz. Oraya atanacak memur Bekir Kaya’nın iradesinin yerine geçebilir mi? Bakın göreceksiniz geri adım atacaklar.” Şeklinde konuştu.

 

“HUKUK ÇERÇEVESİNDE SİLAH KULLANABİLİR”

Hükümetin birçok ilde yıkım politikası uyguladığını belirten Demirtaş şunları söyledi: "Bütün kış boyunca geride kalan günlerde Cizre, Silopi, Sur başta olmak üzere Silvan, Varto'da, Nusaybin'de, Geverde (Yüksekova) yıkımlara karşı tam bir katliam politikasına karşı çözüm üretmeye çalıştık. Durum gerçekten bu noktaya gelmesin diye yapılması gereken ne varsa sonuna kadar kullandık. Ama karşımızda konuşarak sorun çözmekten uzak, gözleri kanlı bir anlayış var. Barbarca bütün kentleri yaktılar. Devlet hukuk çerçevesinde silah kullanabilir. Ama devlet bunu ihlal ettiği anda, orada artık devlet yoktur.”

 

DEMİRTAŞ: YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ

Devletin devlet olmaktan çıktığını söyleyen Demirtaş, “Bir kaç insanın elinde silah var diye bir kentin tamamını yıkamazsın. Devlet devlet olmaktan çıktı. Yasadışı bir organizasyona dönüştü. Evlerdeki eşyaları çaldılar, hırsızlık yaptılar. Buna terörle mücadele diyorlar. Sen böyle mi bu halka karşı zafer elde edeceksin. Bize dayattıkları yıkım karışında korkarsak, diz çökersek bizi onurumuzu, kişiliğimizi elimizden alacaklar. Bizi insanlıktan çıkaracaklar. El ele vererek yıkımın olduğu yerleri yeniden inşa edeceğiz.” İfadelerine yer verdi.

 

“EN BÜYÜK HIRSIZLAR ANKARA’DA”

Operasyonların Cizre'de başlamasıyla birlikte hükümetin politikasının yanlış olduğunu söyleyen Demirtaş şöyle devam etti: “6 ay önce Cizre'yi yakmaya başladıklarında, aslında siz her yeri yakıyorsunuz dedim. Şimdi Cizre'yi yaktınız bu gün Alanya, Bodrum, Cizre'den daha virane. Oteller, sahiller, iş yerleri bomboş. Tarihin en büyük turizm krizi yaşanıyor. Türkiye'nin her yerini yaktı. Buna sessiz kalanlar bu suça ortak oldular. Sen buraya alkış tuttuğunda bu yangın senin evine sıçrar. Hiçbir konuda doğru politikayı üretemediler. Hepsinin sorumlusu olarak da bizi gösteriyorlar. 'Van Belediyesi'ne 400 trilyon gönderiyoruz. Bunu burunlarından fitil fitil getireceğiz' diyor. Dünya'nın en büyük hırsızları Ankara'da bunu herkes biliyor.”

 

VAN’I KARŞI DURMAYA DAVET ETTİ

Belediyelere kayyum atanmasını değerlendiren Demirtaş Vanlıları buna karşı çıkmaya davet etti. Demirtaş, “Seçimi kazanamıyorlar. Seçimle alamayacağı belediyeyi operasyonla kayyum hareketiyle almak istiyor. Şimdi dağa para gönderiyor diye iftira atıyorlar. Müfettişler bütün belediyelerimizde teftiş yapıyorlar. Bizim belediyelerimiz 1 yıldır teftişte. Bir belediye dağa nasıl para gönderebilir. Hizmetler ve kayıtlar ortada. Kaldı ki 400 trilyon para Sarayın 2 yıllık elektrik parasıdır. Belediyelere gasp yoluyla el koymaya çalışıyorlar. Hiçbir haklılığı olamaz bunun. Buna izin verilmemesi lazım. Buradan Van barosu, sanayi esnafı, STK temsilcilerine sesleniyorum. Çıkıp açıklama yapmalılar. Burayı halk seçti. Yerine memur atarsan çalışmayacaklarını söylesinler. Atayacağın memur Bekir Kaya'nın yerine geçebilir mi? Sizin iradenizi temsil edebilir mi? Her yerde güçlü sahiplenmenin olması lazım. Şu anda korku tavan yapmış sarayda. Uykuları kaçıyor. Denemediği yol kalmadı.” Dedi.

 

DEMİRTAŞ: BARIŞTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ

Barış için çaba göstereceklerini belirten Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Demirtaş şu ifadeleri kullandı: "Biz zulme karşı duracağız. Ama barış politikamızdan vazgeçmeyeceğiz. İnsan evladı tarlada yetişmiyor. Herkesin evladı kıymetlidir. Çocuğunun üniformasına göre sevgi ve acı değişmez. Barış dediğimiz şey karşılıklı bir şeydir. Küs olduğunuzda barıştım dediğinizde barışamıyorsunuz. Halk barış istiyor onlar devletin bütün imkânlarını savaş için kullanıyor. Buyrun Dolmabahçe'den kaldığımız yerden devam edelim diyecek bir anda silahlar susacak. Bir cümleye bakıyor. Ama yapmaz. Bunun barış yapmayacağından emin olun. Bu adamın barış diye bir derdi yok.”

 

“ELİNDEN GELSE SINIF BAŞKANLARINI ATAYACAK”

Valiler kararnamesiyle ilgili de konuşan Eşbaşkan Demirtaş, “Valiler kararnamesine bakın. Bir gecede 50 vali 3726 hâkim savcının yeri değişti. Hepsi kendi adamlarını göreve getirmenin çalışmasıdır. Bir okulun müdürü kim olacak, partili olup olmadığına bakılıyor. Elinden gelse ilkokulda sınıf başkanlarını kendisi atayacak. Ama gücü yetmiyor. Her şey kendi emrinin altında olmazsa korku geçmiyor. Psikiyatristler bunu incelemeli. Hasta ruhlu. Kendisine muhalefet eden küçük bir odak kaldıkça korkusu devam ediyor. Yüzde 52 oy alan lider halkından korkar mı? Ardında halk desteği varsa neden korksun. Bunun için güç kaybetmemesi lazım. Dokunulmazlık meselesinde hiçbir şey gözümüzde değil. Yüksekova'nın haline bakarak utanırız. Canımızı alsalar halkımıza borçlu gitmiş oluruz. Ama sizlerin de bu baskılar karşısında korkmadan yürümeniz lazım. Başka türlü düzelmez. Halkın kendi geleceğini belirlemesi gereken kritik nokta burasıdır. Ya geri adım atılacak, ya da bedellerin ödenmesi göze alınacak bu ülke özgürlüğe kavuşacak.” İfadelerini kullandı.

 

VAN TV’DE CANLI YAYINA ÇIKTI

İftar programı için Van’a gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Van TV’nin konuğu oldu. İftar programında yaptığı konuşmaya benzer açıklamalarda bulunan Demirtaş, hükümeti sert bir dille eleştirdi. Demirtaş ilk olarak şunları söyledi: “Bu zamana kadar bütün arkadaşlarımızla Türkiye’nin her köşesinde ‘İrademe dokunma’ adı altında toplantılar yaptık. 120’den fazla toplantılar yaptık. Yaklaşık 150’ye yakın ramazan programlarıyla halkla buluşma gerçekleştiriyoruz. AKP yürüttüğü politikalarla halkta büyük tepki yaratmış durumda. Sokağa çıkma yasakları sonrası yıkılan kentlerde ortaya çıkan tablo gerçekten büyük bir kırılmaya neden oldu.”

 

“YEMEK DAĞITMAMIZA İZİN VERİLMİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediklerine çoğu halkın karşı durduğunu dile getiren Demirtaş, “Kentlerin yakılıp yıkılması dışında birde iftira kampanyası yürütülüyor. Halka hakaret ediliyor. Sokağa çıkma yasağı kaldırılmış ancak vatandaşın kendi evinin bahçesine çadır kurmasına dahi izin verilmiyor. Yemek dağıtmamıza izin verilmiyor. Türkiye’nin yarısı AKP’nin söylediklerini duyuyor ve inanıyor. Ancak herkes de inanmıyor. AKP’nin yürüttüğü politikanın yanlış olduğunu bilen bir o kadar öfkeli halkta var. Muhalif çevrelerde de korku havası var. Erdoğan’ın tek başına devlet kurmaya doğru bir politika izlemesi her yerde tepkiye neden olmuş durumda. Sadece Kürtler değil, Türklerde de aynı durum söz konusu.” Dedi.

 

DEMİRTAŞ: İFADE GİTMEYECEĞİZ

Dokunulmazlıklarla ilgili ifadeye gitmeyeceklerini kaydeden Demirtaş şu ifadeleri kullandı: “Şimdi bazı AKP sözcüleri bizim kriz çıkarmaya çalıştığımıza yönelik açıklamaları oluyor. Biz saf ve keriz değiliz ki. Zaten bir kriz var. Dokunulmazlıkları kaldırdığınız anda krizi çıkardınız. Biz defalarca uyardık. Herhangi bir suç işlemedik. Anayasada ne ise onu yapsınlar. Bizim dokunulmazlıkları kaldırmadılar, siyasi bir darbe yaptılar bize. Yargı zaten onların elindedir. Kusura bakmasınlar daha kriz tam olarak çıkmış değil. Evet, biz ifade vermeye gitmeyeceğiz. Çünkü bize karşı anayasaya aykırı bir işlem yapıldı parlamentoda. Buna itiraz hakkımız yok.”

 

“SOKAĞA ÇIKIN, PROTESTO HAKKINIZI KULLANIN”

Anayasa mahkemesine gidemediklerini dile getiren Demirtaş, “Yargı makamları öksürsek, hapşırsak soruşturma açıyor.  550 tane soruşturma dosyamız var. Yakalama tutuklama olmasa bile benim her gün kesintisiz ifade vermem gerekiyor. Ayrıca ayrı şehirlere gönderilmiş bu dosyalar. Bize karşı hukuki bir tavır sergilenmiş olsa bizde hukuki yaklaşırdık. Ama bize karşı siyasi bir tavır var şu an. Yakalarlar mı, tutuklarlar mı bilemem ama bunların hepsi birer kriz. Ve bu kriz daha da büyüyecek. Halkımıza çağrı yaptık, dedik ki ‘Sizin iradenizle geldik ve iradeniz bize emanet. Vekilleriniz zorla alıkonulduğunda protesto hakkınızı kullanın. İradenize sahip çıkın.’ Vekiller nerde alıkonulursa konulsun her yerde sokağa çıkın ve protesto hakkınızı kullanın dedik. Biz ancak bunu sonuna kadar kullanarak bu darbeyi durdurabiliriz.” Şeklinde konuştu.

 

DEMİRTAŞ: HDP HALEN UMUTTUR

HDP’nin 7 Haziran’dan öncede bugünde aynı olduğunu ifade eden Demirtaş basının HDP’yi farklı göstermeye çalıştığını vurguladı. Demirtaş şöyle devam etti: “HDP 7 Haziran öncesi ne ise halende öyle. HDP’yi havuz medyası dışında öcü gibi gösteren başka kimse yok. Ayda 50 bin dolar, 20 bin dolar maaş alan tetikçi kalemler sayesinde öyle bir algı oluşturuluyor. HDP hala ilk günkü gibi. Şuan dünyanın en çok tanınan siyasi partisiyiz. Çünkü Ortadoğu gibi bir yerde güneş gibi doğan bir siyasi hareketiz. Bu parti AKP tarafından Türkiye’de kurulmaya çalışılan Türkiye IŞİD’i durduran bir partidir. Ne diyor saraydaki zat, ‘El Nusra’ya neden terör örgütü diyorsunuz’ diyor. Bu anlayış çok kötü bir anlayıştır. Bugün Avrupa’da gidip insanlara sorun IŞİD mi AKP mi diyen? İnsanlar ikisi de aynıdır diyor. Böyle bir ortamda çoğulcu demokrasiden, barıştan ve savunucunda yana bir parti olarak biz umuduz halen de umuduz. Biz IŞİD’i durdurmaya çalıştığımız için AKP bizi farklı göstermeye çalışıyor.”

 

“AKP GÜVENLİKÇİ POLİTİKA YÜRÜTÜYOR”

Çatışmalı sürecin iç açıcı olmadığına dikkat çeken Demirtaş, “Savaş yaygınlaşmış durumda. Her yerde savaş var. Dağ taş bombalanıyor. Karakollar bombalanıyor, mayınlar patlıyor. Asker, polis, gerilla, sivil yüzlerce ve binlerce insan yaşamını yitiriyor. Devletler güvenlikleri için tedbir almak zorundadır. Kimse neden tedbir alıyor diyemez. Ancak demokratik şartlar altında bu tedbirler alınmalı. Ancak AKP sadece güvenlikçi politika yürütüyor. Bu doğru değil. Ülke içerisinde yasal olmayan bir silahlı güç varsa devlet buna karşı mücadele etme hakkına sahiptir. Fakat meşruiyet çizgisi olmalı. İnsancıl ve anayasa hukuka uygun hareket edilmeli. Şehirlerin tankla topla yıkılması savaş suçudur. Eğer yapılanlar suç değilse neden TSK’ya dokunulmazlık için yasa çıkarıldı. Şuan yürütülen savaşın hiçbir meşruiyeti yoktur. Göz göre göre yanlışa doğru gidiliyor.” Dedi.

 

BAŞKANLIK SÜRECİNİ VE GELECEĞİNİ DEĞERLENDİRDİ

Başkanlık süreciyle ilgili de konuşan Demirtaş, Türkiye’yi bir felakette kurtardıklarını söyledi. Demirtaş şunları söyledi: “Başkanlık bu saatten sonra bitmiştir. Onun istediği başkanlık değil diktatörlüktü. Bizde buna karşı çıktık. Türkiye başkanlık adına hiçbir şey konuşulmadı daha çok diktatörlük olarak konuşuldu ve bizde buna izin vermedik. Bunun yerine demokrasiyi inşa etmek için çalışacağız. Şu iyi bilinmelidir ki biz Türkiye’yi büyük bir felaketten kurtardık. O duruşumuzla biz bunu başardık ve inşa ettik. Bu ülkede demokrasi inşa edilsin; başkanlık mı, parlamenter mi, yoksa başka bir şey mi olur bunların hepsi konuşulur. Sistem tekçi olsa bunun sonucu diktatörlüktür. Bu şekilde olması mümkün değil. Gerçek anlamda demokrasi olduğu takdirde bizde bunları tartışırız. Biz demokrasiden yanayız ve bunu inşa etmek için çalışıyoruz. Amerikan başkanlık sistemi tartışılacak deniliyor. Tamam, gelsinler tartışalım. Kabul eder ya da etmeyiz bu farklı ama gelin tartışalım. Ancak şundan emin olun ki onlar Amerika başkanlık sistemini yürütemezler. Hemen bırakmak zorunda kalırlar.”

 

DEMİRTAŞ: KENDİSİNE ACIYORUM, YANINDA KİMSE KALMADI

Referandum konusuyla ilgili de konuşan Demirtaş herkesin sonucu iyi bildiğini söyledi. Demirtaş, “Kendini İngiltere lordu sanıyor. Sen referandum yapsan ne olacak yapmasan ne olacak. Avrupa senden kurtulmak için şeyi yapıyor. Amma illa referandum yapmak istiyorsa buyursun gitsin. Ama benim önümde de anket sonuçları var onun önünde de sonuçlar var. Oda sonucun ne olacağını çok iyi biliyor. Nerede kaldı AB ile ilgili reformlar. Sen bugün kadar neler yaptı. Biz AB için yapmıyoruz insanlarımız için her şeyi yapıyoruz diyordun. Hadi yap. Diyelim ki referandum da hayır çıktı o zaman halka hizmet etmeyecek misin? Avrupa Birliği’ne karşı verdiği sözleri değil halka verdiğin sözleri tut. Seçim alanlarında birçok söz veriyordun. Hani hangisi yaptı. Sanki AB’nin ödü kopmuş Erdoğan’ı referandum yapmasını bekliyor. Kendisini dev aynasında görüyor. Ben kendisine acıyorum. Yanında yağcılar dışında hiç kimse kalmamış. Kimse yanlış yapıyorsun diyemiyor. Yeni hükümet diye bir şey yok. Ben bazen başbakanın kim olduğunu unutuyorum. Çünkü başbakanlar artık 4C mevsim işçileri durumuna gelmiş durumda. İş bittiğinde sen git diğeri gelsin oluyor.” İfadelerini kullandı.


ŞEHRİVAN GÜNCEL: EKİP HABER

Editör: TE Bilisim