Başbakan Binali Yıldırım'ın Diyarbakır'da açıkladığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik yatırım ve kalkınma hamlesinin, refah düzeyini artırarak bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını azaltması öngörülüyor.

 

Bölgeye yeni yatırımların gelmesini sağlayacak yeni kalkınma hamlesi ile terör saldırılarının ekonomide yarattığı tahribatı en derinden hisseden Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin, ülkenin parlayan yıldızı haline gelmesi bekleniyor. Terör örgütü PKK'nın saldırıları nedeniyle bölgede durma noktasına gelen özel sektör yatırımlarının, huzur ve güvenliğin sağlanması amacıyla yürütülen operasyonların yanı sıra ekonomiyi canlandırmak için başlatılan kalkınma hamlesiyle yeniden hız kazanması hedefleniyor.

 

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Haluk Yergin, yaptığı açıklamada, her ülkenin kendi içerisinde bölgesel farklılıklar yaşadığını belirterek, Türkiye'de de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin bu durumdan olumsuz etkilendiğini anımsattı. Son zamanlarda yapılan yatırımlarla bu etkinin azaltılmaya çalışıldığını ancak bunu istemeyen grupların iyileşmenin gerçekleşmemesini amaçladığını vurgulayan Yergin, "Başbakanımızın Diyarbakır'da yaptığı açıklamalar bizim üzerinde kafa yorduğumuz ve düşündüğümüz açıklamalarla paralel bir durum arzediyor. Yaptığımız inceleme ve istişarelerde de çok yönlü bir çalışmanın yapıldığını gördük. Uzun süre üzerinde çok durulmuş bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkan bir rapor." dedi.

 

"BÖLGENİN GELİŞMESİ TERÖRLE ENGELLENİYOR"

Yergin, ekonomik projelerin yanında kentsel dönüşümden sosyal yapıya, sağlıktan eğitime kadar her konunun detaylıca ele alınmasının, kalkınma hamlesini farklı kıldığını aktararak, şöyle konuştu: "Terör denen şey bölgedeki gelişmeyi engellemek amacıyla bir araç olarak kullanılmıştır. Kentsel dönüşüm çok yönle bir proje. Kendisi, beraberinde bir istihdam sağlarken ekonomiyi de canlandıracaktır. Kentsel dönüşüm tamamlandıktan sonra ortaya çıkacak refah yaşam ortamı insanların daha rahat düşünmelerine ortam sağlayacaktır. İnsanlar rahat düşündükleri zaman kimin ne vadettiğini çok iyi kıyaslayabilirler. Dolayısıyla bir tarafta ölümü, dağı ve hendeği önerenler ile diğer taraftan yaşamayı, refahı, daha iyi bir hayatı önerenler arasındaki kıyaslamayı halkımız daha iyi yapacaktır. Kentsel dönüşüm sağlanmadığı zaman mahalle baskısı artıyor ve insanlar rahat düşünme imkanı bulamıyor. Bu da sorunların ortaya çıkmasına ortam hazırlıyor."

 

"Terör, biraz da yoksulluk ve yoksunluğun ortaya çıkardığı olumsuzluktur." diyen Yergin, oluşturulacak istihdam sahaları ve dönüşüm imkanları ile terörden uzaklaşma ve geriye doğru göç yaşanacağını da öngördüklerini ifade etti.

 

"MİLYONLARCA İNSANI OLUMLU ETKİLEYECEK"

Kentsel dönüşümün istihdam ve rahat düşünme ortamı sağlayacağını, spor tesisleri ve diğer projelerin de kişilerin ilgi odaklarını değiştireceğini dile getiren Yergin, şöyle devam etti: "Kalkınma hamlesinde kadınlar da unutulmamış, meslek edindirme ve girişimcilik merkezlerinin açılması kadınların kendilerine daha rahat yaşam ortamı buldukları yerler anlamına geliyor. 8 ilde 10'ar fabrika açılması planlanıyor. Buralarda 40 bin kişiye istihdam yolu açılıyor. Bunu sadece 40 binle sınırlayamayız. Nakliye, ham madde alımı, kentteki küçük esnaf ve aileleri de kapsadığından milyonlarca kişi bundan olumlu etkilenecek. Burada devletin anahtar teslimi fabrika uygulaması, makinelere destek verilmesi, vergi istisnaları gibi önemli uygulamaların olması bölgesel istihdamı artıracaktır."

Yergin, bölge halkının en önemli problemlerinden birinin, yoksulluğun kanıksanması olduğuna işaret ederek, şu tespitlerde bulundu: "Halk, yoksulluğu, geçmişten günümüze aktarılmış ve geleceğe de aktarılacağını düşündüğü bir olgu olarak görüyor ancak bu uygulamalarla insanların içinde saklı kalan girişimcilik ruhu canlanacak. Bir çok insanın düşüncesinde saklanan girişimci ruh dinamik yapıya kavuşacaktır. Bu aslında en önemli etkenlerden biri. İnsanların anlayışları değişecek. Burada fabrika açılması önemli değil ama insanların fabrika açmaya cesaret etmesi, bunu düşünmesidir önemli olan. Bu anlayışın yayıldığını düşündüğünüzde fabrika sayılarımız daha da artacaktır. Fabrikalarla birlikte kamu güvenliğinin sağlanmasıyla bir çok Batılı yatırımcı bölgeye gelecektir. Devlet üretim yapanlardan kendisi alım yapacağını söylüyor. Bu insanların yatırım yapmalarını cazip hale getirecektir. Teşviklerle insanların hayalleri güzelleşti. İnsanların bir gün önce uyurken kurdukları hayaller ile bugün kurdukları hayaller arasında büyük fark var. Şu anda geleceğe daha iyi bakıyorlar. İnsanlar nesillerini daha iyi yaşatmanın hayallerini kuruyorlar. Bugünden sonra insanların geleceğe dair umutları daha güzelleşti."

 

"İYİ İLE KÖTÜ AYRIMI ŞİMDİ DAHA KOLAY"

Rahat bir yerde yaşayanların daha özgür düşünebildiğini, küçük yerleşim birimleri, mahalle baskısı ve aynı konuların konuşulduğu bir yerde doğru ayrım yapılamadığını vurgulayan Yergin, yeni istihdam alanları ve rahat yaşam ortamıyla düşüncelerin de değişeceğini ve insanların sorgulama mekanizmasının gelişeceğini söyledi.

 

Ölümü, dağı, çukurları vadedenler ile iş, aş, refah düzeyi daha yüksek bir yaşamı vadedenler arasındaki ayrımın daha kolay yapılabileceğini dile getiren Yergin, şu değerlendirmelerde bulundu: "Teşvikte 'ne olması gerekir' diye düşünsek bundan fazlasını düşünemezdik. Ne gerekiyorsa bu çalışmada yer almış ve kimse bunun dışında tutulmamış. 2017- 2027 yıllarını kapsaması bunun bir süreç olduğunu ortaya koyuyor. Yaşadığımız kentlerin her gün daha güzel olduğunu gördüğümüzde umutlarımız güzelleşecek. İnsanlar terör baskısı gördüğünde çekiniyorlar ve yatırımcılar risk almak istemiyor. Terör dediğimiz şey bir tek güvenlik güçleri ile değil, halkın ortak katılımıyla ortadan kaldırılabilir. İnsanlar düşüncelerinde terörü kaldırmazsa ortaya sorun çıkar. Şu anda şefkatli, insanlara iyilik yapmaya çalışan bir devlet var ama bu değişim bir günde olmaz. Her gün artan sayıda halk desteğini kaybeden terör, devlet ve halkın ortak çabasıyla yok olacaktır."

 

Terörün bölgeye verdiği en büyük zararın başında köylerin boşaltılmasının geldiğini belirten Yergin, şunları kaydetti: "Yapılan araştırmalarda 1 milyona yaklaşan bir göç dalgası yaşandı. O göçten gelen insanlar yoksul oldukları için teröre katkı sağladılar. Bu insanlar çok iyi kullandı. Köylerinde üretici olan insanlar kentlere yüklendiler. Kentler bunu kaldırmadı, insanlar da kente ayak uyduramadı. İki yönlü sorunlar ortaya çıktı. Üretimin yüksek olduğu köyler üretimin sıfıra kadar düştüğü yerler haline geldi. Güvensiz bölgeler haline dönüştürüldü. Nasıl ki 40 bin kişiye sağlanan istihdam milyonları etkilerken aynı şekilde terör nedeniyle insanların işinden olması da milyonları etkiliyor. Bu nedenle bölgeye verilen desteklerin çok büyük katkıları olacak. Üretici olan insanlar terör nedeniyle tüketici oldu. Çalışan insan mutludur. İnsanlar köylerde belki çok şey üretmiyordu ancak bir şey ürettiğini gören insan mutlu oluyor. İnsanların elinden bu mutluluğu aldılar."

 

BÖLGENİN KURTULUŞU TEŞVİKLERE BAĞLI

Bölgenin sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Başbakan Binali Yıldırım'ın Diyarbakır'da müjdesini verdiği Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik başlatılan yatırım ve kalkınma hamlesiyle bölgedeki terör olaylarının sona ereceğini dile getiriyor. Erzurum, Kars, Ağrı ve Iğdır'da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Başbakan Yıldırım'ın Diyarbakır'da açıkladığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik gelecek 10 yılı kapsayan ve 2016 ile 2020 döneminde toplam 62 milyar liralık yatırım yapılmasını öngören; tarım, sağlık, spor ve ekonomi alanında kalkınmayı sağlayacak yatırım hamlesiyle bölgeye refah ve huzurun gelmesini temenni ediyor. Yatırımlarla istihdamın artacağını ve terör olaylarının sona ereceğini öngören sivil toplum kuruluşu temsilcileri, bölgenin kurtuluşu olarak değerlendirilen yatırım ve kalkınma hamlesinin fırsata dönüştürülmesi gerektiği görüşünde birleşiyor. Memur-Sen Erzurum Temsilcisi Abdullah Duman, yaptığı açıklamada, Başbakan Yıldırım’ın açıkladığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe Merkezleri Programı ile Yatırım ve Destek Hamlesi'nin, bölgenin kalkınmasının yanı sıra, terörle mücadeleye önemli bir katkı sunacağını belirtti.

 

“VATANDAŞLARIMIZIN YARASINA İLAÇ OLACAKTIR”

Terörle mücadele kapsamında evi ve işyeri zarar gören bütün vatandaşların mağduriyetinin 2017 sonuna kadar giderilecek olmasının, devletin şefkat elinin terör mağduru vatandaşlara uzanması açısından oldukça önemli taşıdığına işaret eden Duman, "Sur ilçesinde 7 bin, Şırnak'ta 10 bin 126, Yüksekova'da 10 bin 750, Mardin Nusaybin'de 8 bin olmak üzere inşa edilecek toplam 36 bin yeni konut, vatandaşlarımızın güvenliğini sağlayacak, devletiyle olan bağını güçlendirecektir. Terör nedeniyle zarar gören ev ve iş yerlerinin zararlarının ödenmesinin yanı sıra, zarar gören eşyalar için yapılacak 255 milyon liralık ödeme, vatandaşlarımızın yarasına ilaç olacaktır. " dedi.

Yapılacak spor tesislerinin, gençlerin zamanlarını güzel etkinliklerle değerlendirerek terör örgütü ve onun propagandalarıyla meşgul olmamasını sağlayacağını dile getiren Duman, şunları söyledi: "Bölgeye yapılacak yatırımlar ve bölge halkına uzanacak devlet eli, terörün belini kıracak en büyük güç olacaktır. 15 Temmuz darbesini, milletiyle bütünleşerek etkisiz kılan devletimizin bu birlik ve beraberlik ruhunu, yıllardır terör ve terörle mücadele yorgunu ve mağduru bölgemiz insanlarını da içine alarak yaşatması büyük devlet olmanın örneğidir. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' öğüdü ile temelleri atılan kadim medeniyetin temsilcilerine yakışan da böyle büyük bir kucaklamadır."

Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (TSO) Lütfü Yücelik de milletin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine ve geleceğine kasteden terör saldırılarının, hiçbir zaman amacına ulaşamayacağını ifade etti. Ülkenin huzur, güvenlik ve istikrarını bozmayı amaçlayanların karşısında milletin her zaman tek yürek olarak kararlı bir duruş sergileyeceğini belirten Yücelik, "Ülkemizi kaosa sürüklemek için yapılan darbe girişiminden sonra insanlarımız birbirine daha sıkı bağlandı ve şer odaklarına karşı birlikte göğüs gerdi. Milletimiz bundan sonra da vatanına ve geleceğine kasteden her türlü teşebbüse aynı şekilde karşı durmaya devam edecek ve gerekirse şehit olmayı göze alacaktır." dedi.

 

IĞDIR

Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Kamil Arslan, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yapılmak istenen yatırımların birçoğuna terörün engel olmaya çalıştığını anlattı. Tüm engellemelere rağmen bazı yatırımların yapıldığını ancak yeterli olmadığını aktaran Arslan, şöyle konuştu: "Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemiz bu terörden olumsuz etkilendi. Bu bağlamda işadamları bölgemize teröre rağmen yatırımlarını yaptılar. Yaptıkları yatırımlar ise orta ölçekli yatırımlardı. Bölgeye yatırım yapan işadamlarımızın İran, Azerbaycan ve Gürcistan'a ihracatları var. Hükümetimizin açıkladığı teşvik paketiyle bu bölgede istihdam sağlandığı sürece terör de olmayacak. İnsanlar kendi ayakları üzerinde duracak, göç olmayacak. Bu bölgede istihdam edildikleri ve yaşam standartları yükseldiği için bölgede terörün de son bulacağını düşünüyoruz."

 

“HİÇ BİR ZAMAN PİRİM VERMEMEK LAZIM”

Iğdır Organize Sanayi İş Adamları Derneği Başkanı Ziya Yiğit de huzur ve güvenin olmadığı yerde sermayenin olamayacağına işaret etti. Bölgede terör inat sürekli yatırım yapan ve kazandığını yine bölgeye yatıran işadamlarının olduğunu anlatan Yiğit, "Dışarıdan da işadamlarının buraya gelmesi ve yatırım yapması lazım. Bu işadamları bölgede özellikle güvenliği birinci planda tutuyorlar. Bu yüzden terör her zaman ekonomiye zarar veriyor. FETÖ terör örgütü ülkemizin geleceğine, demokrasisine ciddi anlamda zarar verdi. 15 Temmuz günü nerdeyse ülkemizi karanlığa sürüklüyorlardı. Hükümetimizin teröre karşı böyle kararlar almasını olumlu karşılıyoruz. Bu tür terör örgütlerine hiç bir zaman pirim vermemek lazım." diye konuştu.

 

KARS

Memur-Sen Kars İl Başkanı Ebubekir Keleş, terörün son çırpınışlarını yaptığını aktardı. Keleş, güçlü hükümetin terörün her türlüsünün üstesinden geleceğine inandığını belirterek, terör örgütlerine, silahlarını bırakmaları çağrısında bulundu. Sağlık-Sen Kars Şube Başkanı Hasan Yazıcı da Başbakan Yıldırım'ın Diyarbakır'da müjdesini verdiği yatırım hamlesinin bölge için çok önemli olduğunu vurgulayarak, yatırımların terör örgütü PKK'nın sonunu getireceğini söyledi. Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan terör olayların son bulması temenni eden Yazıcı, "Ülkemizde güçlü bir hükumet, güçlü bir devlet var. Terör olaylarının üstesinden gelinecektir. Ülkede sivil toplum örgütleriyle, siyasi partilerle güzel bir birliktelik var. Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaşanan terör olaylarının bitmesini istiyoruz. Devlet terörü bitirmek üzere, az kaldı. Başbakanımız açıkladı. Daha çok yatırım yapılacak, cazibe merkezleri oluşturulacak ve bu da bölgenin kalkınması, terörün bitmesi demektir." ifadelerini kullandı.

 

ARDAHAN

Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Demirci de yatırım ve kalkınma hamlesinin teröre panzehir olacağını vurguladı. Yatırım ve kalkınma hamlesinin bir fırsat olduğunu belirten Demirci, hamlenin özellikle bölgedeki gençler için iyi değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Ülkenin kalkınma hamlesi içinde olması ve gelişmesinin bazı odaklarca istenmediğini kaydeden Demirci, şunları söyledi: "Özellikle Asya ve Orta Doğu için Türkiye'nin gelişmesi ve büyümesi istenmemekte. Bu nedenle bazı terörü destekleyen unsurlar devreye giriyor. Bunun engellenmesinin önemli yolu da bu yatırım ve kalkınma hamlesinin iyi değerlendirilmesi ile olur. Gençler, iş ve aş bulamadığı için yöreyi terk ediyor. Bunu bazı kesimler de kendi yararı için kullanıyor. Bu kalkınma hamlesi hem ülkemizi hem de bölgemizi olumlu etkileyecektir. Bu nedenle daha uyanık olmak ve daha çok bir birimize kenetlenmek gerektiğini düşünüyorum."

Serhat Ardahan Gazeteciler Derneği Başkanı Deniz Başlı da Türkiye'nin büyüyen bir ülke olduğunu belirterek, "Tüm olumsuzluklara rağmen ülkemiz büyüyor ve gelişiyorsa, birileri rahatsız olacaktır. Çünkü bu kadar terör, darbe ve sınır ötesi sorunlara rağmen ekonomik hamleler birileri için olumsuz bir durumdur. Ama biz hain darbe girişimi karşısında nasıl başarı sağladıysak, teröre karşı da aynı başarıyı sağlayacağız." diye konuştu.

 

AĞRI

Ağrı İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Kerem Engin, terörün bölgede güvensizlik ortamı oluşturmak istediğine dikkati çekerek, "terörün temel gayesi bu bölgeyi insansızlaştırmak ve yatırımsızlaştırmak." dedi. Başbakan Yıldırım'ın açıkladığı yatırım ve kalkınma hamlesinin terörün bütün planlarını boşa çıkaracağını kaydeden Engin, hükümetin bu anlamda bir garanti vermesinin umut verici olduğunu söyledi.

Engin, "Eğer bütün bu teşvik ve çağrılara rağmen hala tereddüt geçiriyorsak, o zaman maalesef terörün istediği hedefi istemeden de olsa yapmış oluruz. Terörün temel gayesi bu bölgeyi insansızlaştırmak ve yatırımsızlaştırmak. Bölgede bir güvensizlik ortamı oluşturmak. Bu nedenle, Başbakan Binali Yıldırım'ın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik yatırım ve kalkınma müjdeleri bütün bunları boşa çıkaracak olan önemli bir teşviktir. Bu teşvik o güzel oluşumun, birlikteliğin ete kemiğe bürünmesi, fiiliyata dökülmesi anlamında çok ciddi bir çağrıdır. Hükümete de çağrıda bulunuyoruz. Bu süreci muhakkak takip etmeliler." ifadesini kullandı. 

Editör: TE Bilisim