Televizyon kanalları, sosyal medya, kamu spotları ve reklam panoları insanlara sağlıklı yaşamın, zayıflamanın, stresten kurtulmanın, ruh ve beden sağlığını korumanın, güzel görünmenin ipuçlarını ve sihirli formüllerini sunan uzmanlarla dolmuş durumdadır. Sosyal medyada, televizyon ve radyo programlarında takipçilerine çeşitli zayıflama, nefes alma, fit bir vücuda sahip olma konularında çeşitli hareketler ve teknikler öğretmeye çalışan çok sayıda “uzman” ile dolup taşmaktadır.

Çeşitli bilim dalları sporun, egzersiz yapmanın, düzenli hareket etmenin beden ve ruh sağlığına olumlu etkileriyle ilgili araştırmalar yapmakta, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları vatandaşları sağlıklı yaşam ve zayıflama gibi konularda bilinçlendirmeye çalışan projeler yürütmektedir. Bütün bu çabalar ve ortak hedefler yaygın bir ortak soruna işaret etmektedir: beden ve ruh sağlığımız çeşitli faktörlerin etkisiyle risk altındadır.

Bu risk faktörleri ayrışmış ve doğrusal bir şekilde değil, karmaşık ve döngüsel şekilde hayatımızı etkilemektedir. Başka bir deyişle, beden ve ruh sağlığımızı olumsuz etkileyen faktörler hem doğrudan ve dolaylı etkilerde bulunmaktadır, hem çeşitlidir, hem birbirilerini etkilemektedir, hem de hayatımızın diğer boyutlarını etkilemektedir. Bu döngünün en açık gözlemlendiği alanlardan biri, her geçen gün daha ciddi bir sorun haline gelmeye başlayan trafik sorunudur. Yoğun trafik durumu ekonomik ve teknolojik gelişmelerden etkilenmekte, hava ve gürültü kirliliği gibi sorunlara yol açmakta, insanların hem ruh hem de beden sağlığı üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilerde bulunmakta, bütün bu faktörler de trafikteki davranışlarımız üzerinde etkili olmaktadır. Bundan dolayı bütün bu sorunlara çözüm geliştirirken sorunların her bir boyutuna temas eden çözümler düşünmek ve uygulamak durumundayız. Bu noktada her geçen gün yaygınlaşmaya devam eden bisiklet kullanımı, beden ve ruh sağlığımızı tehdit eden sorunlarla baş etmede ve sosyal yaşamı içinden çıkılmaz biçimde bir kısır döngü sarmalı içinde her gün biraz daha fazla bozan trafik derdine sihirli ama kolay uygulanabilir bir çözüm olarak önümüzde durmaktadır.

Genel olarak sorunlara veya hastalıklara müdahale ile ilgili çeşitli aşamalardan söz edilmektedir. Bunlar; sorunun veya hastalığın belirtilerine ihtiyaç duymaksızın geliştirici ve bilinçlendirici gelişimsel müdahalelerde bulunma; sorunun belirtilerini fark edip ortaya çıkmasını önleyici müdahalelerde bulunma, sorun ortaya çıktıktan sonra iyileştirici ve tedavi edici müdahalede bulunmak ve sorun kiriz haline dönüşünce krize müdahale mantığıyla müdahalede bulunmak gibi yaklaşımlardır. Ülkemizde ruh ve beden sağlığı konusunda önleyici çalışmalar her geçen gün artmakla birlikte, genel olarak gelişimsel ve önleyici yaklaşımlardan ziyade tedavi edici ve iyileştirici yaklaşımları kullanmaktayız. Bu anlamda bisiklet kullanımı yaşadığımız birçok bireysel ve toplumsal sorun için gelişimsel ve önleyici bir müdahale olarak önümüze çıkmaktadır.

Günümüzde en yaygın karşılaştığımız sorunlara ilişkin bir kamuoyu yoklaması yapılsa obezite, hava ve gürültü kirliliği, depresyon, yoğun trafik ve buna eşlik eden sorunlar, hareketsizliğe bağlı bedensel sorunlar, kalp sağlığıyla ilgili sorunlar, çeşitli faktörle yaygınlaşan stres durumları gibi sorunlar listenin başında kendilerine yer bulacaklardır. Bisiklet kullanımı bütün bu sorunlara kapsamlı, uzun vadeli ve en az maliyetle en etkili kullanılabilecek müdahalelerden biri olarak önümüzde durmaktadır.

Çeşitli alanlarda sayıları her geçen gün artan araştırmaların bulguları bisiklet kullanımının bu sorunlara müdahale ile ilgili yararlarına ilişkin sonuçlar ortaya koymaktadır. Bu yararlar bireysel yararlar ve ekonomik-toplumsal yararlar olarak ele alınabilir. Bu bağlamda çeşitli araştırma sonuçları egzersiz yapma ve bisiklet sürmenin ruh ve beden sağlığına şu katkıları sağladığını ortaya koymaktadır:

  • Bisiklet sürmenin, yetişkinlerde Alzheimer hastalığını geciktirdiğine, beyin gücünü etkinleştirdiğine, çocuklarda ise dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu kontrol etmeye katkı sağladığı belirlenmiştir.
  • Düzenli bisiklet sürmenin yüksek kan basıncını engelleyerek kalp sağlığına iyi geldiği, uykunun düzene girmesine, uykusuzluk sorunlarının aşılmasına katkı sağladığı belirlenmiştir.
  • Düzenli bisiklet sürmenin istenmeyen kiloların verilmesinde etkili olduğu, cildin zararlı ışınlardan daha az etkilenmesine ve daha genç görünmesine katkı sağladığı belirlenmiştir.
  • Düzenli egzersiz yapmanın ve bisiklet sürmenin kanser riskini azalttığına, bireylerin bağışıklık hücrelerinin daha aktif olmasını sağlayarak yaraların daha çabuk iyileşmesini sağladığına ilişkin araştırmalar bulunmaktadır.
  • Doğada yeşil alan içinde düzenli bisiklet sürme stres, depresyon ve travmanın olumsuz etkilerini azaltma, önleme ve bu durumlar karşısında koruyucu bir etkiye sahip olduğu doğrudan ve dolaylı çalışmalarla gösterilmiştir.
  • Genelde egzersiz yapmaya, özelde ise bisiklet sürmeye bağlı salgılanan bazı hormonların, bireyin kendini iyi hmesine, benlik saygısının artmasına katkı sağladığı, uzun yaşama katkı sağladığı araştırmalarla ortaya konulmuştur.

Bu yararların yanında bisiklet sürmenin hem bireylerin hayatını kolaylaştırdığına hem de ekonomik-toplumsal anlamda yararlar oluşturduğuna ilişkin bulgular bulunmaktadır. Buna göre bisiklet kullanımı;

  • Yüksek maliyet gerektirmeme, tamir ve bakımının kısa süreli ve uygun olması, parçaların ucuz olması, enerji için yakıt gerektirmemesi, park etmede fazla yer işgal etmemesi, pahalı yol alt yapısı gerektirmemesi gibi açılardan ekonomik ve pratiktir.
  • Yapısı karmaşık değildir, öğrenilmesi kolaydır, dar alanlara kolaylıkla girip çıkabilir.
  • Çevre ve gürültü kirliliğine neden olmaz.
  • Trafiğin yoğun olduğu şehirlerde ve kısa mesafelerde bisiklet daha hızlı ve kolay ulaşım sağlar.
  • Enerjinin sınırlı olduğu dünyamızda ekonomiye katkıda bulunur.

Bütün bu sebeplerden dolayı bisiklet kullanımının teşvik edilmesin hem günümüz insanları, hem de gelecek kuşaklar için büyük önem taşımaktadır. Ancak buna rağmen ülkemizde bununla ilgili çalışmaların sınırlı olduğu ve bisiklet kullanım yaygınlığının oldukça düşük olduğu görülmektedir. Eskişehir ve İzmir gibi illerde daha önceden başlayan bu çalışmalar meyvelerini vermiş ve bisiklet kullanımı diğer illerimize göre daha iyi bir duruma gelmiştir. Van’da bisiklete ulaşım bakım ve servis noktasında oldukça fazla seçeneğin olmasına karşın Sanat Bisiklet ortaya koyduğu kaliteli ve güler yüzlü hizmetiyle öne çıkmaktadır. Uzun yıllardır Van’da bisikletçilik yapan Sanat Bisiklet’ten Ezdin Abdullah Kaplan Bey, ilimizde bisiklet kullanıcılarına diğer motorlu sürücüler tarafından yeterince saygı duyulmadığı, bisiklet kullanım alanlarının yeterince güvenli olmadığını belirtmektedir. Kaplan Bey, Van ilinde bisiklet kefelerin yaygınlaşması, bisiklet yollarının arttırılması durumunda Van İlinin bisiklet kullanımına oldukça uygun olduğunu belirtmektedir. 

Van özelinde bisiklet kullanımının yaygınlaşmasında belediye ve kamu kurumlarının şu çalışmaları yapmaları yararlı olabileceği düşünülmektedir;

  • Şehirlerde bisiklet yollarının yapılması ve yol projelerinin buna göre şekillendirilmesi
  • Bisikletler için uygun park yerlerinin yapılması
  • Toplumun bisikletlilerin hakları konusunda bilinçlendirilmesi, buna ilişkin yasal düzenlemeler yapılması ve bunların uygulanabilirliğinin arttırılması.
  • Bisiklet kullanımını teşvik eden kampanya ve eğitimlerin düzenlenmesi
  • Kırsalda bisiklet parkurlarının yapılması ve bu alanların güvenliğinin sağlanarak iç ve dış turizme açılması

Bu ve benzeri çalışmalar bisiklet kullanımın yaygınlaşmasına ve sözü edilen bireysel ve toplumsal yararlara ulaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bunun sadece günümüz insanına değil, gelecek nesillere karşı bir sorumluluk olduğu da açıktır.

 

Doç. Dr. Fuat TANAHN

Yüzüncü Yıl Üniversitesi

Rehberlik ve Psikolojik Danışma ABD 

Editör: TE Bilisim