Karahocagil, brusellanın insanlara süt ve süt mamulleriyle hayvanlardan bulaştığını, bahar aylarında mümkün olduğu kadar mamullerin kaynatılmış sütten yapılmasına dikkat etmek gerektiğini söyledi.

 

"Özellikle kaynatılmamış sütten yapılan peynir ürünleri, eğer uzun süre tuzlu ortamda bekletilmezse hastalığın yani mikroorganizmanın geçişi için en önemli besin kaynağı haline geliyor. Bu da baharın başlangıcı ile yaz boyunca hasta sayısını artırıyor" diyen Karahocagil, hastalığın zamanında tedavi edilmemesi durumunda birçok komplikasyonun oluşabileceğini anlattı. Karahocagil, 17 yıldır görev yaptığı bölgede "brusellla" hastalığı ve komplikasyonlarını çok sık gördüğüne dikkati çekerek, hastalığın özellikle bahar aylarında arttığını çünkü mikroorganizmaların geçiş yolunun özellikle kaynatılmamış veya pastörize edilmemiş sütten yapılan peynir ve kaymak ile diğer ürünler olduğunu vurguladı.

 

"Peyniri tuzlu suda bekletin"

Hayvancılığın bölgede önemli geçim kaynağı olduğunu anımsatan Karahocagil, yörede bireysel hayvancılık yanında peynir üretimi, tüketimi ve satışının da yapıldığını söyledi. Sütün kaynatılmadan ve sağma sıcaklığında peynir mayasıyla mayalandığını anlatan Karahocagil, bölgenin önemli besin kaynağı olan otlu peynirin de bu şekilde imal edildiğini bildirdi.

Karahocagil, "Baharda hastalığın bulaştığı hayvanlarda 'yavru atım' hikayeleri çok fazla oluyor. Hayvan bakıcıları öncelikli olarak 'yavru atım' hikayesi olan hayvanlarını veteriner kontrolünden geçirmelidir çünkü bu vakaya yakalanan hayvanlarda düşük meydana geliyor. Bu durum, o hayvanın hasta olduğuna işaret ediyor" ifadelerini kullandı.

Otlu peynirin herkes tarafından tüketildiğini anlatan Karahocagil, peynirin mutlaka kaynatılmış sütten yapılması ve vatandaşların da buna dikkat etmesi gerektiğini kaydetti.

 

"En fazla vaka bizde görülüyor"

Brusellanın hemen ölüme yola açan bir hastalık olmadığına dikkati çeken Karahocagil, şöyle konuştu:

"Bu, sistemik bir enfeksiyon hastalığıdır. Ateş, eklem ve kas ağrıları, iştahsızlık, bulantı, kusma ve halsizlik gibi şikayetlerle hastalar bize başvuruyor. Eğer hastalık uygun tedavi edilmezse tekrarlayarak karşımıza gelebiliyor. Hastalığın seyrinde hastanın durumuna bağlı olarak, komplikasyonlarla da karşı karşıya kalabiliyoruz. Karaciğer komplikasyonları yapabiliyor. Özellikle kardiyak komplikasyonları ölümcül seyredebilir. Özellikle endokardit yapabilir. Endokardit, brusellada en fazla rastlanan ölüm sebebidir. Yine bazı kanama hastalıkları ve buna bağlı ölümler yaşanabilir. Bu hastalığın literatürdeki en önemli özelliği, pek çok hastalığı taklit edebiliyor olmasıdır."

 

Karahocagil, dünyada brusella vakasının 500 bin civarında olduğunu, Türkiye'de geçen yıl 18 bin dolayında vakadan söz edildiği bilgisini vererek, bölgede önemli oranda "brusella" hastası takip ettiklerini, binin üzerinde vakayı incelediklerini belirtti. Vakaların laboratuvar sonuçlarını dünyayla paylaştıklarını aktaran Karahocagil, sözlerini şöyle tamamladı: "Brusellada en fazla vaka bizde görülüyor. Bu konuda da literatüre önemli bulgular kazandırıyoruz. Keşke bu olmasa çünkü önlenebilir bir hastalık ve pek çok dünya ülkesinde kontrol altına alınmış durumda ancak ülkemizde bireysel hayvancılık nedeniyle süt kaynatılmadan ürün haline getirildiği için bu hastalık halen çok görülüyor. Türkiye'nin tümünde gözlenmekle beraber, önemli oranda bölgemizde görülüyor. 

 

Van hinterlandında hayvanlar meralarda otlatılıyor ve elde edilen sütü kaynatmaya zaman olmuyor. Sağar sağmaz sütü hemen mayalayıp peynir yapıyorlar. Hayvanın vücut ısısıyla mayalama işlemi yapılıyor. Bu nedenle eğer hayvan hastaysa yapılan peynir de mikrop taşıyor."

Editör: TE Bilisim