ŞEHRİVAN ÖZEL: ÖNDER ALTINAL - Son yılların en sıcak havalarının yaşandığı Van’da, vatandaşlar gölgelere sığınıyor. Sadece gündüzleri değil, geceleri de artan sıcaklarla birlikte, nem oranı da insanları kötü etkiliyor. Peki, uzmanlar sıcak havada ne yapılmasıyla ilgili, neler söylüyor?
Yurtta sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, birçok ilde termometreler 40 derecenin üstünü gördü. Yaşanan yoğun sıcaklardan Van’da bu yıl nasibini aldı. Yüksek rakımı ve deniziyle yazların serin bir havaya hatta doğal bir klima olarak bilenen Van’da da bu yıl sıcaklar tavan yaptı. Gerek gündüz gerekse de geceleri sıcak havanın yoğun olduğu kentte, insanlar “Esmiyor” diyerek havanın çok sıcak olduğunu söylüyor. Yaşanan aşısı sıcak uzmanlara göre, 1993 yılında sıcaklık rekorunu da kırdı. Kış aylarında çok az yağan kar ve yağmurun da bu yıl az olmasından dolayı, kavurucu sıcaklar, her yıla göre daha fazla sürecek gibi görünüyor. Van’da sıcaklıklar son günlerde 30 derecenin üzerine çıkarken, nem oranı da oldukça yüksek. Gazeteniz Şehrivan olarak son günlerdeki sıcakların vatandaş üzerindeki etkisini ve uzmanların sıcaklarda yapılması gerekenleri sizler için derledik.
BU YILIN EN SICAĞI 47,8 DERECE
Türkiye son yılların en sıcak günlerini yaşıyor. Meteoroloji sıcaklığın artacağına yönelik uyarı üstüne uyarı yaparken, birçok ilden de aşırı sıcaklarla ilgili haberler geliyor. Etkili olan sıcak hava dalgası, Mardin'de sıcaklık rekorunun kırıldığı bir Ağustos gününü hatırlattı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün sitesinde yer alan verilere göre, Türkiye'de şu ana kadar en yüksek sıcaklık Mardin Derik'e bağlı Kocatepe mahallesinde ölçüldü; 14 Ağustos 1993'te termometreler 48,8 dereceyi göstermişti. Öte yandan, dün ölçülen en yüksek sıcaklıklar da Meteoroloji'nin sitesinde paylaşıldı. Termometreler Antalya Kaş'ta 47,8; Muğla Fethiye'de 45,7; Muğla Köyceğiz'de ise 45,4 dereceyi gösterdi.
YILDIRIM: KAVURUCU SICAKLAR VAR
Kavurucu sıcaklarla ilgili Gazetenize Şehrivan’a konuşan vatandaşlardan Arif Yıldırım şunları söyledi: “Son yıllarda böyle bir sıcaklığa denk gelmedim. Gerçi kışın havaların sıcak olması ve kar yağışının az olmasından böyle kavurucu sıcaklar olacağı belliydi. Çok ciddi bir sıcaklık var. Güneşin altında 10 dakika durduğunuz zaman baygınlık geçiriyorsunuz. Gölgeye geçmek istiyorsunuz o zaman da sadece güneç olmuyor. Sıcak yine aynı sıcak. Bu yıl gündüzlerin yanı sıra geceleri de çok sıcak. Halen de daha fazla sıcak olacak deniliyor. Çok sıcak bir yaz geçiriyoruz.”
KANTAR: SIĞINACAK GÖLGE ARIYORUZ
Suzan Kantar adlı vatandaş ise, “Evden çok çıkmamaya çalışıyoruz ailecek ancak, evlerde çok sıcak. Evimizin yakınında park olduğu için bizde kendimizi parklardaki gölgeliklere atıyoruz. Ancak bu da çok fayda etmiyor. Çünkü havalar bu sene gerçekten çok sıcak. Ben 15 yıldır Van’da yaşıyorum. İlk defa Temmuz ayının başlarında böyle bir sıcakla karşılaşıyorum. Nem oranı da bu yıl çok yüksek. Dışarda dolaşırken artık nerede bir gölge olsa da kendimizi atsak diyoruz. İnşallah sıcaklar biraz azalır da bizde kendimize geliriz. Ancak dediğiniz gibi havalar daha ısınacaksa, ne yapacağız onu bilmiyorum.” Diye konuştu.
PEKİ, SICAKTAN NASIL KORUNACAĞIZ?
Peki, bu aşırı sıcaklardan nasıl korunacağız. Bunun cevabını ise uzmanlar verdi. Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Van Eğitim Araştırma Hastanesi (SBÜ) uzmanları yaz sıcaklıklarından korunmanın yollarını anlattı. Uzmanlar, vatandaşların tuzlu yiyeceklerden uzak durmasını ve bolca sıvı tüketilmesini tavsiye etti. Şehrivan Gazetesi olarak uzmanların önerilerini sizlerle için derledik. İşte o öneriler...
"KRONİK HASTALIKLARI OLANLAR DİKKAT"
Hastane uzmanlarından Dr. Ömer Düzen, hem çocukların hem de yaşlıların sıcaklık konusunda hassas gruba girdiğini söyledi. Düzen şöyle konuştu: "Kronik hastalığı olanlar özellikle Van bölgesi serin bir bölge olmakla birlikte, Van gölünün etkisiyle nem oranı yüksek olduğu için sıcaktan etkilenmeler özellikle temmuz ayında artıyor. Yetişkin hasta gurubunda kronik hastalığı olanlarda, diyabet, kalp yetmezliği, hipertansiyon sıcaktan daha çok etkileniyorlar, bunun ana nedenlerinden biri sıcaklığın atmasıyla birlikte terleme oranlarının artması, vücudun buna adaptasyon göstermesi biraz zaman alıyor."
ŞU SAATLERDE DIŞARI ÇIKMAYIN
Vatandaşı belli saatlerde dışarıya çıkmama konusunda uyaran Düzen, "Halkımıza ana önerimiz sıcağın çok etkili olduğu saat 10.00 ile öğleden sonra 16.00 arasında güneşe çıkmamaları mümkün oldukça serin yerlerde beklemeleri, direk güneş ışınlarından uzak durmaları, giysi olarak özellikle açık ve ince giysileri tercih etmelerini öneriyoruz. Güneşli bir alana çıkmaları gerekiyorsa, geniş delikli şapkalar kullanmaları, güneş gözlüğü kullanmaları gerekir. Dâhili hastalar gurubundan (SLE) dediğimiz (sistemik Lupus Eritematozus) hastalığı olanların güneş ışınlarından uzak durması gerekiyor çünkü bu hastalıklarını arttırıyor, bunların özellikle güneşe çıktıklarında güneşten koruyucu kremler kullanmaları çıkmadan 15 dakika hatta yarım saat önceden kullanmaları daha mantıklı, etkisini göstere bilmesi için. Diyabet hastalıklarında sıvı kaybı hassastır." Dedi.
SARIKAYA: KALP KRİZİNE DİKKAT
Hastanenin bir diğer uzmanı Dr. Remzi Sarıkaya, vücut ısısının ortalama 36 ve 37 olduğunu söyledi. Sarıkaya şu ifadelere yer verdi: "Özellikle sıcaklının arttığı dönemlerde vücut bunu korumaya çalışıyor, vücut kendi her zaman 36, 37 dereceye göre ayarlamaya çalışıyor, tabi bunu yapmak içinde bu sıcak havada özellikle cilt altı damarları genişleterek terlemeye, tabi ki tansiyon düşüklüğüne ve nabzın artmasına yol açıyor. Tansiyon düşüklüğünün bu sıvı kaybının tabi ki kalp hastalıklarının üzerinde olumsuz etkileri var. Özellikle nabız artışının olması kalp ve damar hastalıkları ve damar tıkanıklıkları olan baypas olan hastalarda istemediğimiz durum nabız yüksekliği kalbi yora biliyor, kalp krizini tetikleye biliyor.”
“SICAK DÖNEMLERDE İLAÇLARINIZI KESMEYİN”
Sıvı kaybı yaşayan hastalarla ilgili de uyarılarda bulunan Sarıkaya, “Diğer taraftan sıvı kaybı yaşayan hastalar özellikle kalp yetmezliği olan ödem sökücü tedavi kullanan hastalarda böbrek yetmezliğini tetikleye biliyor bu yüzden halkımızın ve hastalarımızın dikkat etmesi gerekiyor. Tansiyon hastalarının yine çok dikkat etmeleri gerekiyor, çünkü yaz aylarında sıcakların atmasıyla beraber gün içinde sıcaklardan dolayı tansiyon düşüklüğü olabiliyor, bunu gören hastalar ilaçlarını kesebiliyorlar, ancak gündüz tansiyon düşüklüğü yaşanılırsa bile gece tansiyon yine yükseliyor bu süreç içerisinde hastalar bu sıcak dönemlerde ilaçlarını kesmemesi lazım." Şeklinde konuştu.
SICAKLIKLARDAN KORUNMANIN 5 MADDESİ
Sarıkaya konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kanser hastaları, kimyasal tedavi hastaları veya değişik deri hastalığı olanlar güneş ışınlarından korunmaya özellikle dikkat etmelidir. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol giysiler tercih edilmeli; şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler. Yoğun fizik aktivite spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır. Risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir. Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır.”
“SICAKLIK VERİMLİ ÇALIŞMAYI ENGELLİYOR”
Sıcaklığın 32 derecenin üzerinde olduğu ortamlarda çalışanların verimliğinin yüzde 50'ye kadar düştüğü belirtildi. İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneğinden (İSKİD) yapılan açıklamada, yaz aylarında kullanımında artış görülen klimaların seçimi kadar kullanımının da hava kalitesi açısından önemli olduğu ifade edildi. Doğru sıcaklık değerlerinde klima kullanımının, sağlığı korumada, verimliliği artırmada ve tüketilen enerjide önemli rol oynadığı vurgulanan açıklamada, yapılan araştırmalarda 32 santigrat derece ve üzerinde bir ortam sıcaklığında çalışan bir kişinin verimliliğinin yüzde 50'ye kadar düştüğünün tespit edildiği kaydedildi.